Bir Dönemin Sonu mu? (16)
Şimdi DEM ve İyi Parti’yi biraz masaya yatıralım. İkisini beraber ele alıyorum. Çünkü ele gelir partiler içinde milli olmayan olarak sadece ikisi kaldı. Birisi bölücülerin, diğeri Fetöcülerin kontrolünde. Çok şükür ki her ikisi de kan kaybetti. Batı kültürü sadece dindar gençleri alıp sürüklemiyor, Kürt gençleri de aynı derede boğuluyor. Modernite dava adamlarını yavaş yavaş eritip haz kölesi yapmakla maruf. DEM yönetimi, zihniyeti de kendi çocuklarını adeta zorla iterek Modernite’nin çarklarında yok ediyor. Geçen seneki yazımda DEM’in tabanının artık erimeye yüz tuttuğunu söylemiştim. Genel seçimlerde bu kadar düşük almazlar, ama %8’i geçebileceklerini sanmıyorum. İyi Parti de en fazla %6 alır.
DEM hep kendisini kilit parti olarak lanse etti. Bu zokayı yutan veya yutmak isteyen eski CHP yönetimi de sürekli onlara mavi boncuk dağıtıyordu. Yeni yönetim de bu yoldan gitti. Halbuki DEM getirdiği oydan daha çok oyu kaçıran bir parti, asla yüz verilmemesi gerekiyor. Ne yani CHP, DEM’e yüz vermese PKK sempatizanları devletin kodlarını tamamen benimsemiş Erdoğan’a mı oy verecekler? 15 Temmuz’da Özgür Özel’in açıklamalarına baktım. Fetöcüler bu açıklamaları dinlerken dünyaları başlarına yıkılmıştır. Tek umutları Tayyip’in devrilmesiydi. Görünen o ki CHP de iktidarın kokusunu alınca gayet devletçi refleksler kuşanmış. Yani Fetöcüleri artık 40 satır veya 40 katır bekliyor. CHP’deki değişimi boşuna “Hakiki Kurtuluş Savaşı’mızın son muharebesi kazanıldı” diye yorumlamadım. Aynı zamanda PKK’nın umutları da bu değişimle tükendi.
Erdoğan muhtemelen İstanbul’da Selahattin Demirtaş’a aday çıkarması karşılığında özgürlük vaad etmişti. Bunun üzerine eşi Başak Demirtaş adaylığını açıkladı. Demirtaş’ın DEM tabanında karizması gayet güçlüydü. Fakat kısa bir süre sonra Başak hanım adaylıktan çekildi. Muhtemelen Kandil’den ağır baskı geldi. Baskının ne olduğunu da tahmin edebilirsiniz. Gerçi Başak hanım aday olsaymış bile İmamoğlu seçilebilecekmiş. DEM’in de bir ağırlığı kalmadı. Erimeye devam…
İyi Parti zaten yer ile yeksan oldu. Seçmeni konsolide değildi. Üstüne bir de 40 tane hata yaptılar. İyi Parti’nin tepesi Fetö kontrolünde. Tabanın olaydan haberi yok, Erdoğan’ı sevmeyen seküler milliyetçiler. Sadece %1’lik seçmen kitlesi sağlam. Onlar da Fetöcüler ve onlardan etkilenen bir grup vatandaş. Meral hanımın istifasına sevindim. Çok eziyet çekti kadıncağız, bir ordan bir burdan yumruk yedi durdu. Şimdi huzurlu bir hayata başlayabilir artık.
Hasılı Türkiye’nin siyaset üzerinden opere edilebilecek
bir beka sorunu kalmamıştır. Bu vakitten sonra devletimizin milletin
iradesine saygı gösterip, devletin mekanizmalarını makul ve sağlam bir zeminde
tutarak huzurlu bir ülke inşa etmeleri gerekiyor. İnsanına saygı gösteren bir
devlet, ister istemez sivil inisiyatifi yüceltir. Bu da daha onurlu, kendisini
bilen, hakkını arayan bir vatandaş kitlesi yaratır. Nesne değil, özne olurlar.
Güçlü devletler, ancak güçlü bireylerin (vatandaşların) omuzunda yükselir.
Ben tam bunları yazarken daha yeni Doğu Perinçek “%90 oy
alsa bile CHP iktidara gelemez” diye açıklama yaptı. Hatta onu düzeltmek adına
konuşmacılardan biri “iktidar olur, ama muktedir olamaz” demeye kalkınca “ne
iktidar olabilir, ne muktedir” diyerek ısrarla dediğinin arkasında durdu.
Sadece bu açıklamadan dolayı Perinçek’in Yüce Divan’da yargılanması gerekir,
Kenan Evren’den, Çevik Bir’den ne farkı var bu kafanın? Devlet kamuoyu önünde
bu kadar küçük düşürülmez. Bu küstahlık, nobranlık nedir arkadaş? Sen devlet
misin, devletin sahibi misin, sözcüsü müsün, kimsin sen? Üstüne bir de “Asker
polis buna izin vemez” diyor. Devlet erkanı bu açıklamayı yapan bir zata nasıl
tahammül ediyor? Genel Kurmay Başkanı’nın, Emniyet Genel Müdürü’nün bir gram
onurları varsa bu adamı tokat manyağı yapmaları lazım gelir. Sen kim oluyorsun
da benim askerim polisim adına bu kadar itibar zedeleyici açıklama yapıyorsun? Şayet
Perinçek’i devlet konuşturuyorsa yazıklar olsun böyle devlete? Madem öyle niye
insanları demokrasi, seçimler vs diye kandırıyorsunuz? Çin Komunist Partisi
gibi Ak Parti kalsın sadece. Erdoğan da ölene kadar devlet başkanı ilan edilsin
(Uzun Şef). Biz de bilelim nasıl bir ülkede yaşadığımızı, ona göre tavır
alalım, tiyatroya figüran mı arıyorsunuz? Yoksa Çin hayranı, % 0,5’lik Perinçek
koca TC devletini Çin modeline ikna etti de bizim haberimiz mi yok?
Tekrar tekrar uyarıyorum. Halkın kendisini ifade
edebileceği tek araç olan sandık sonuçlarını tanımazsanız iki sonucu olur. Ya
fırsatını bulduğu gün halk ayaklanıp hepinizin defterini dürer ya da devlet
sıkıştığında arkasını döner, “madem devlet sizin, biz marabayız o zaman
devletinizi siz koruyun” der, yani devlete saygısı ve bağlılığı azalır.
Erdoğan’ı vatandaşları tebaa pozisyonundan çıkarıp muhatap pozisyonuna çektiği
için hep alkışlamıştım. Ama bu Perinçek usulü yaklaşım mide bulandırıcı.
Devletin, Perinçek denilen dengesiz, ilkesiz, ne idüğü belirsiz bu adamdan
hızlı bir şekilde kurtulması lazım. Gitsin partisine destek veren bir avuç
insana konuşsun dursun, hakkı ancak odur.
Devlet esnek olmalı dedik durduk. Dünya değişiyor, şartlar değişiyor, ülke içi toplumsal dengeler değişiyor, insanların siyaseti algılama şekli değişiyor, nesillerin zihniyeti değişiyor. Sen gerçek bir devletsen bu değişimi herkesten önce okuyup pozisyonunu alacaksın, olaylar seni yönetmeyecek, sen olayları yöneteceksin. Biraz İngiltere'yi çalışın. Ülke, Perinçek gibi dinozorların eline kaldıysa vay halimize.
Perinçek’in açıklamasını devlet yaptırdıysa bunun üç amacı olabilir. Devlet CHP iktidarına hazırlanıyor ve CHP’nin oyları artsın diye ters manipülasyon maksadıyla böyle akıllara ziyan bir açıklama yaptırmış olabilir. Zorbalık hep ters tepmiştir bu millette. Erdoğan’a zorbalık yapıldı, 25 yıldır devletin zirvesinde. Daha 5 sene evvel İmamoğlu’na zorbalık yapıldı, adam İstanbul’da imparator oldu. Bu açıklama öylesine berbat bir açıklama ki beni bile CHP’li yapar. Bu durumda Erdoğan’ın Perinçek’ten ve onu konuşturanlardan hesap sorması gerekir, bu tam anlamıyla bir ihanet açıklaması. Öyle değil de CHP’ye ümit bağlayanların ümidini kırmak için yaptırılmış bir açıklamaysa, yukarıda gerekçelerini saydım ahmakça bir organizasyon. Velev ki durum böyle olsun, yani devletin gerçekten niyeti CHP’yi iktidara getirtmemek olsun. Bu durumda bile bu açıklama yapılmaz. Maalesef Perinçek’in zevzekliği deyip geçemiyoruz. Herkes Perinçek’in derin devletle olan organik ilişkisini biliyor. Üçüncü ihtimal de derin devlet CHP’nin yükselişini durduramayacağını anladığı için, CHP’ye “kendine gel” mesajı veriyor. Bu yönüyle mantıklı dursa da gelişmeleri biraz doğru okursanız bunun da gereksiz olduğunu görürsünüz. Özellikle Özgür Özel’in son 3-4 ay içerisindeki duruşu ve açıklamalarından görüyoruz ki, CHP’de keskin bir eksen değişimi var. Hal böyleyken bu açıklama yaptırılmaz. Bir uyarı yapılacaksa kamuoyunun önünde değil kapı arkasında yapılır.
Eskiden de derin devlet birçok adaletsiz ve milleti
küstüren uygulamaya imza attı. Ama hepsine yalandan da olsa kanuni bir kılıf
buluyorlardı. Darbe yaparken bile Anayasa’nın bize verdiği yetki diyorlardı.
367 uygulamasına da hukuki bir katakulli uydurmuşlardı. Ama Perinçek’inki gibi
henüz ortada fol ve yumurta yokken bu kadar keskin, fütursuz, hoyrat ve
kabadayıca bir açıklamaya ilk defa şahit olduk. Tam ülke yavaş yavaş
medenileşiyor derken, adam direk Ortaçağ’dan kalma bir açıklama yaptı.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız küfür, hakaret vs içermediği müddetçe, en sert eleştirileri dahi içerse yayınlanacaktır.