Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Muharrik Muterifler

Resim
Gözlerindeki ışıltıyı görüyorum. Ya dudaklarındaki o kararsız gülümseme? Hiç belli etmiyorsun ama duyguların da, fikirlerin de farklı satıhlarda gidip geliyor. Bir taraftan karşındakinin düşük halini, zafiyetlerini, açıklarını görmenin hazzı, diğer yandan cesaretine duyduğun imrenme yahut kıskançlık. Birden yüreğini ısıtan “Sadece ben değilmişim” hissinin doyumsuz lezzeti. Fakat en beteri, iç dünyana ayna olurcasına ruhunda görmek istemediğin zayıflıkları hatırlatan, seni hep uzak durduğun ürkütücü iç hesaplaşma bataklığına doğru sinsice iten o çokbilmiş cümleler, bakışlar. Böyledir itiraflarda bulunan bir kişiyi dinlerken ya da okurken insanın haleti ruhiyesi. İtiraf gizli kalması gereken bir şeyi ifşa etmektir. Kendinize ait ya bir ayıp, ya suç veya günahın üstündeki perdeyi aralamaktır. Nitelik olarak genel bir sırrı ifşadan farklıdır itiraf, özeldir, tamamen size ait olan bir sırrın dışavurumudur. Sır saklamak, taşımak zordur. Ama mevzu bahis olan kendinize ait bir sırsa,

Bir Devrimin Anatomisi (2)

Resim
Erdoğan, insanların hak ve itibarını iyileştiren ve yücelten sosyopsikolojik devrimciliğinin ve halkın arzu, inanç ve yönelimleriyle devletin siyasi çizgisinde yeniden imtizacı ihsas eden sosyopolitik dönüşümün hasılatını fazlasıyla topladı. Öncelikle kendisine, daha önceden hiç kimsenin yüzüne bakmadığı sosyal gruplardan çok sayıda taraftar buldu. Öyle ki, bu destek sayesinde insanımız için marjinal sayılacak ideolojik çizgisine rağmen, 1994’ten sonra girdiği her seçimden zaferle çıkmayı başardı. Tabandaki sıradan insanların Erdoğan’la ilişkisi kesinlikle olağan bir seçmen-lider ilişkisi değil. Kolay kolay sarsılmayacak duygusal bir bağ kurulmuş durumda. Erdoğan’a seçimlerde destek veren insanların bir kısmı daha rasyonel sebepler çerçevesinde veriyor. Bu yüzden, kimi zaman başka partilere de oy veren bu yelpazeyi dışarıda bırakarak yorum yapmak gerekiyor. Erdoğan’la duygusal yakınlık boyutunda bir ilişkisi bulunanların oranı tüm seçmenler arasında yaklaşık %35. Bunlar, haya

Bir Devrimin Anatomisi (1)

Resim
Kafana silahı dayadılar. Çeliğin ölümü çağrıştıran sert/soğuk iklimini etinde hissettin. Ve ölümle yaşam arasındaki ince çizginin o acımasız imtihanına maruz kaldın; “Ya …………., ya canını”. Sorumuzu ikinci bir soruyla açarak cevabımızı bulmaya çalışalım; “Size, noktalı yerde ne teklif edilse canınızdan vazgeçebilirdiniz?” Okurlarıma yardımcı olmak açısından ben cevap vereyim. Vatan için, namus için, çocuklarınız için, dininiz/inançlarınız için, özgürlüğünüz, onurunuz, haysiyetiniz için… Kişiden kişiye farklılıklar gösterse de yanıtlarınız genel olarak bu ve benzeri minvalde olacaktır. Cevabı doğru tahmin ettiğim için aferin bana. Pekala, noktayla gösterilen yere yazıldığında “Canımdan daha kıymetli mi?” deyip vazgeçebileceğiniz şeyler nelerdir? Yıllardır biriktirdiğiniz paranızdan, satın aldığınızda büyük mutluluk yaşadığınız evinizden, atandığınızda koltuklarınızı kabartan unvanınızdan, fiyakalı arabanızdan, tarlanızdan, bağınızdan, bahçenizden, şöhretinizden, bağımlılıkların

O Ağacın Altı

Resim
Ağaçları hepimiz severiz. Bize birbirinden lezzetli meyveler ikram ederler. Meyveleri yoksa, çiçekleri vardır ağaçların. Damağımızı doyurmasa da, göz zevkimizi beslerler. Çiçekleri de yoksa, dalları ve yapraklarıyla her biri bir tablo gibi arz-ı endam edip bize keyif verirler. Havayı temizler ağaçlar, yağmuru tetikler. Kimi zaman gölgelik, kimi zaman yağmurdan koruyan şemsiyelik görevini deruhte ederler bizim için. Bazen siper olup gövdemizi korurlar, bazen yaslandığımız dinlenmelik olurlar. Ölünce bile işe yarar ağaçlar. Odun olup ıstarak, kereste olup yüzlerce çeşit eşya ve gereçle bize fayda sunmaya devam ederler. Bütün bu faydalarını ağacın toprak üstündeki kısmından sağlarız. Hâlbuki toprak altında ağacın hemen hemen yarısı kadar bir parçası daha vardır da kimseler umursamaz o kısmını. Bir ağacın tabiata ve insanlığa sunduğu tüm güzellikler o görmediğimiz kısmın sayesindedir. Minerali, suyu, organik bileşenleri sabırla toplayıp toprak üstü kısmının güzelliklerle donanmas

Tadında Bırak

Resim
Yaklaşık 20 yıl önce bir içecek reklamı görmüştüm. Bir derginin ardışık üç sağ sayfasında neşredilmişti. İlk sayfada yeni tasarlanmış ambalajının fotoğrafı vardı ve “Ambalajımızı yeniledik” yazıyordu. İkinci sayfada, yeni dizayn edilmiş şekliyle şişesinin fotoğrafı bulunuyordu. Bu sayfadaki sloganı “Şişemizi de” şeklindeydi. Üçüncü sayfada ise bir bardakta markanın içeceği bulunuyordu ve şöyle yazılmıştı: “Tadında bıraktık”. Hem aşina olup sevdiğiniz o tada dokunmadık, hem de imaj değişiminde ölçüyü kaçırmadık mesajları, oldukça zarif şekilde iki kelimede meczedilmişti. Bazı ekoller İslam’ın altıncı şartı olarak “Haddini Bilmek” derler. Bu görüşe katılmamak elde değil doğrusu. Haddini bilmek ne büyük erdemdir. İnsana cemiyet içerisinde itibar ve güven katar. Ancak başarılması hiç de kolay bir haslet değildir. Sürekli içgörü muhasebesi yapmayı, tetikte olmayı ve zihninizin bir kısmını uygun fren zamanını ayarlamak için tahsis etmeyi gerektirir. Buna temayülü yüksek yaradılışta