Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Suriye Dosyası (3): Baas Rejimi ve Öfke

Resim
Baas rejiminin kafa yapısını ve devlet yönetme metodunu bilmeden Suriye’de halkın neden isyan ettiğini asla anlayamayız. Öyle değil mi ya? Her şey güllük gülistanlıkken bu halk durduk yere niye ayaklansındı ki? Suriye’yi iç savaştan önce ziyaret eden herkes ortalığın sütliman olduğunu anlatabilir. Ama biraz derinlere inebilseydiniz, üstü kül kaplı bu sakin sahnenin altında, için için yanan ve her an patlamaya hazır bir volkan görürdünüz . Mesele sadece Suriye meselesi değil. Neredeyse tüm İslam dünyası tiranlar tarafından yönetiliyor . Batı dünyası, dillerine pelesenk ettikleri demokrasi, eşitlik, özgürlük gibi sloganları İslam dünyasına gelince unutuveriyor. Çünkü tiranların hepsi kendi adamları. Bu sayede İslam coğrafyasının tüm kaynakları zahmetsizce Batı’nın emrine peşkeş çekiliyor. Bal tutan tiranlara da parmağını yalamak düşüyor.   Arap dünyasındaki Baas akımının fikir babası Mısır devlet başkanı Abdunnasır, Suriyeli Baas Parti üyeleriyle. Diğer İslam ülkelerin

Suriye Dosyası (2): Kucaktan Kucağa

Resim
Suriye’nin tarihine bakacak olursak sürekli başka milletlerin devletlerinin gelip hüküm sürdüğünü görebiliriz. Bunun en önemli sebebi Suriye’de yaşayan insanlarda Mısır, Türkiye, İran’daki gibi oturmuş bir millet şuurunun olmamasıdır. İlk bölümde zikrettiğim kozmopolit yapının bu zaafiyete maya olduğunu düşünebiliriz. Çok eski dönemleri bir tarafa bırakalım. Ama Suriye’nin yakın tarihini özet olarak vermeden bugünkü gelişmeleri anlamakta zorlanabiliriz. Fransız subay Suriye'de yerel askerlerden bir birliği denetlerken. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın yaklaşık 400 yıllık egemenliği sona erdikten sonra Suriye Fransa-İngiltere arasında güç mücadelesine maruz kalır. Önceleri Fransız sultası baskın çıksa da sonra tedrici olarak İngiltere de devreye girer. Fransız manda yönetimine karşı ayaklanan Ulusal Grup Oluşumu 1928 yılında tanınmak zorunda kalır. Akabinde 1936 yılında Fransa Suriye’yi bağımsız bir ülke olarak tanır . Fransa o vakitten sonra, Suriye’nin doğal bir parçası o

Suriye Dosyası (1): Mozayik ve İhtilaf

Resim
Coğrafya kaderse, Suriye tam manasıyla bu kaderi yaşıyor. Bu aslında bereketli, stratejik, ticari ehemmiyeti olan tüm coğrafyaların kaderi. Anadolu’nun, doğal olarak Avrupa’nın, Asya’nın, İran’ın, Kafkasya’nın, Arabistan’ın, Mısır’ın kavşak noktasındaysanız, üstelik üç semavi dinin neşv-ü nema bulduğu topraklara malikseniz başınıza gelmedik kalmaz. Bilinen tarih boyunca Suriye bu kaderi hep yaşadı, hala yaşıyor. Sadece iç mücadelelerden değil, dış müdahalelerden de çok çekmiş Suriye. Eski Dünya’da, kutsal mekanlar olan Kudüs ve Hicaz yüzünden her kafasını kaldıran hükümdar kılıcını kuşanıp Suriye’nin yolunu tutmuş. Birçok asker veya tüccar gelmiş, görmüş, sevmiş, dönememiş. Bu sebeple Suriye’nin kaderi kozmopolit bir nüfusla yoğrulmak ve devamında kargaşanın adresi olmaktan geçmiş. Suriye’nin asıl adı Bilad-i Şam’dır; Fırat’ın doğusundan Hatay, Adana, Lübnan, İsrail ve Ürdün’ün bir kısmını da içeren Akdeniz’e kadar olan bölgenin adıdır. Bölge halkınca Lübnan’daki Trabl

Çanlar Bizim İçin Çalıyor

Resim
Son birkaç yılın en önemli tartışması yapay zeka ve robot teknolojisindeki gelişmeler ve bu gelişmelerin yaratabileceği tehlikeler üzerine dönüyor. Belki çok fazla insan bu gelişmelerden haberdar değil, ama hakikaten fazlasıyla ciddiye alınması gereken bir konu. Hawking robotların bir süre sonra dünyayı ele geçirebileceğini söylerken, Elon Musk 3. Dünya Savaşı’nın robotlar yüzünden çıkabileceğini iddia etti. Bill Gates robotların ileride insanları köleleştirebileceğini öne sürdü. Bu alanlarda çalışan birçok başka bilim adamı veya şirket sahibinin de benzer yönde açıklamaları oldu. Yani durum bir hayli ehemmiyet içeriyor. Öngörüleri kıymet arz eden bu insanların yukarıda zikrettikleri tehlikeler için 80-100 yıl sonrası işaret ediliyor. Bense yapay zeka ve robot teknolojilerinin bahsedilen risklerden çok daha önce, belki 20-30 yıl sonra farklı bir boyutta dünyanın başına bela olacağını düşünüyorum . Evvela konuya aşina olmayanlar için özet ve anlaşılabilir bir açıklama yap

Dersim’in Acı İntikamı: CHP

Resim
Her şey CHP genel başkan yardımcısı Onur Öymen’in Ak Parti hükümetince başlanan “Çözüm Süreci”ni savunma gayesiyle kullandığı, “ Artık analar ağlamasın ” sloganını açığa düşürmek için Meclis kürsüsünde “ Dersim’de analar ağlamadı mı? ” diye sormasıyla başladı. Öymen bu soruyu sormasa, belki kimsenin 1938’deki Dersim Katliamı’nı gündeme taşımaya cesareti olmayacaktı. Alevi şeyhi Seyit Rıza 1938'de idam edilmişti. Onur Öymen çok tipik bir monşer. CHP’nin yakın döneme kadar temsil ettiği kitlenin mümtaz bir mümessili. Evinde yemek yerken bile Batı medeniyeti standardını gözeten bir kafaya sahip. Meclis kürsüsünde Dersim örneğini vermenin ne manaya geldiğini bilecek kadar da diplomatik tecrübesi var, onlarca yıl hariciyeci olarak çalışmış. Ben burada Öymen’in kendi adına CHP’yi bekleyen tehlikeyi fark ettiğini ve bu açıklamayla bir ön almaya çalıştığını düşünüyorum. Hatırlayalım, bu açıklamadan kısa bir süre sonra patlayan kaset skandalının ardından Baykal istifa etmiş v

Zeytin Dalı vs Fırat Kalkanı (II)

Resim
Düşman güçlerin karşılaştırılması PKK’nın Afrin’deki asker sayısı yaklaşık 10.000 civarındaydı. Bu sayı gelecek desteklerle çok daha yukarılara çekilebilir. Oysa IŞİD kesin olmamakla beraber 1.000-1.500 civarında askerle Fırat Kalkanı bölgesinde savaşmıştı. Sayılar sizi yanıltmasın ve korkutmasın. IŞİD teröristleri ile PKK teröristleri arasında ciddi farklar var. IŞİD mensuplarının büyük çoğunluğu aile bağları olmayan, ülkesinden uzakta savaşan kişilerden oluşuyordu. Hepsi öldükten sonra cennete gideceğine kuvvetli şekilde inanan, bu yüzden de ölümden korkmayan gözü kara savaşçılar. O yüzden peynir ekmek gibi canlı bomba eylemi yapıyorlar. Tüm dünyadan bağımsız takılıyorlar ve herhangi bir uluslararası savaş hukukunu taktıkları yok. Vahşice adam öldürüp bunların görüntülerini bölgedeki diğer savaşan unsurlara yollayarak bir korku imparatorluğu kurmuşlardı. Fırat Kalkanı esnasında alınan köy ve beldeleri kaybettiğimiz zamanlar oldu. Yöre halkı, IŞİD’in bu köyleri 5-6 kişiyle bask