Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

(9) Nasıl Mı?

Resim
Bu yazıyı kaleme aldığım sürecin sonlarına doğru hiç beklenmedik bir gelişme oldu. Neredeyse kurulmasına kesin gözle bakılan, Suriye’deki kürt devleti hesaplarının köküne kibrit suyu döküldü. PKK’nın sarsılmaz hamisi olan ABD, bölgeden çekilme kararı aldı. Türkiye’ye de “meydan senindir” dedi. Olağanüstü bir gelişme daha olmazsa PKK’nın gelecekteki varlığı bile artık soru işaretleriyle dolu. Tüm bu gelişmelere rağmen mevcut sorunumuz yok olmuş veya olacak değil. Yani PKK tümüyle yok edilse bile kürtlerin izzeti nefislerine ağır gelen bugünkü ortamı kıramazsak, bu yara için için kanar ve elbet bir gün yeniden önümüze düşer. “Kazanılmamış özgürlük mücadelesi yoktur.” Bunu Bosna için söyler dururduk. Kürtler kendilerini özgür ve onurlu hissetmedikçe bu kavga sürecektir, ayrılık da kaçınılmaz olacaktır. Maslahatı idare edecek palyatif çözümler yerine bir daha asla başımızı ağrıtmayacak, kökten, sadre şifa reformlar yapmalıyız. Kürtlerle devletin ve türklerin barışması ve tekrar

(8) Kurtaracak.

Resim
Kürt meselesinin sağlıklı bir zemine oturtularak çözülmesi için sistemli bir çalışma yapılıp, ardından yasal düzenlemeler yoluyla topyekün bir zihinsel reform gerçekleştirilmesi gerekiyor. Şimdi kürtlerde ve türklerde mevcut algılar üzerine birtakım tasnifler yapalım. Türklerin tamamına yakını kürt kimliğine antipati duyan bir ruh haline sahip. Buna maalesef, ilkesel olarak kavmiyetçiliğin yasaklandığı İslam öğretilerini çokça benimseyen insanlar da dahil. Az sayıda dindar müslüman türkün ve yine az sayıda marijinal sosyalist türkün haricinde hemen hepimiz faşist bir kafa yapısına sahibiz. İşin kötüsü bunun farkında bile değiliz. Bunu kolayca ispat edebilirim. Mesela bir kürtle tanıştığınızda kendinizi ondan daha yukarıda konuşlandırmıyor musunuz? Elbette konuşlandırıyorsunuz. Kızınızı bir kürt delikanlı istediğinde gerilmiyor musunuz? Tabi ki geriliyorsunuz. Ya da oğlunuz bir kürt kızına talip olduğunda bazen içten içe, bazen açıktan vazgeçirmek için yakınmıyor musunuz? Yakınıy

(7) İşte O Kürtler...

Resim
Barış Süreci devlet için “Ben üzerime düşeni yaptım” imajı açısından anlamlıydı. Artık kan akmasın, kavga bitsin, huzur gelsin mesajıydı. Ama PKK durumdan vazife çıkararak kürt bölgesinde devletçilik oynamaya teşebbüs etti, devleti dize getirdiklerine dair vehme kapıldılar. O dönem bölgedeki illerin ve ilçelerin çoğunluğu HDP’li belediye başkanları tarafından yönetiliyordu. Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü hariç tutarsak, belediye başkanlarının tamamı resmiyette HDP’li, fiiliyatta PKK’lı bir yönetim şekli sergiliyordu. Kandil’den ne emir gelirse harfiyen yerine getiren bu belediyelerin, yerel yönetimlerinin esas görevi olan belediyecilik hizmetlerini asgari seviyede tutup, bir takım hilelerle dağa para aktardığını sağır sultan bile biliyordu. Halk arasında PKK fanatiği olan insanlar bunu makul karşılayabiliyorlardı. Ne de olsa asıl amaç devlet kurmaktı. Devlet kurma işini kim üstlenmişti? PKK. O halde PKK’ya para aktarmak en doğru yatırımdı. Oysa o şehir ve kasabalarda

(6) Ümmet-i Muhammed'i...

Resim
Batı, Kuzey Irak’taki kürtler için uzun zamandır alt yapı çalışması yapıyordu. Bir dönem kendileri için çalışmış, sonradan hedef tahtasına konmuş Saddam bahanesiyle, Kuzey Irak’ta Çekiç Güç adı altında asker ve ajan konuşlandırmıştı. Bölgeye komşu diğer iki ülke İran ve Suriye Batı’nın cenahında yer almadığından Çekiç Güç’ün lojistik desteği, bölgede kalan tek sınır ülkesi Türkiye üzerinden sağlanıyordu. Çekiç Güç’ün ne yaptığını aslında herkes biliyordu. Bu yüzden muhalefet partileri Çekiç Güç’e verip veriştiriyorlar, gün olup devran dönünce ve kendileri iktidara oturduklarında Çekiç Güç’e onlar da cevaz veriyorlardı. Bu sefer de, zamanında Çekiç Güç’e onay veren selef iktidar üyeleri Çekiç Güç’ün aleyhinde vaveyla koparıyorlardı. Sadece bu konudaki tavrımız dahi, bağımsız bir ülke olmadığımızın en büyük delilidir. İşte o Çekiç Güç, bugün Kuzey Irak’ta kurulan özerk Kürdistan Devleti için fazlasıyla saha çalışması yapmış, semeresini de nihayet almıştı. Bir hususun altını özellik

(5) Kürtler Var Ya!

Resim
Türkiye’deki kürtler üzerinde yapılan ameliyatı ilk fark eden, daha doğrusu dillendiren Özal olmuştu. Etrafındakilere “Kıbrıs ve Doğu’yu ne yapıp edip Türkiye’den koparacaklar, hiç olmazsa verirken bazı kazanımlar elde edelim” diyordu. İlk Irak operasyonu sırasında dönemin Genel Kurmay Başkanı Necip Torumtay’a Musul ve Kerkük’e girmesi için şifahi talimat vermiş, Torumtay Meclis kararı veya en azından yazılı emir isteyince karşılıklı restleşmeler olmuş ve Torumtay istifa etmişti. Özal’ın hesabı Doğu’yu tutamayacaksak bari Musul ve Kerkük’ü alalım ve pazarlık masasına öyle oturalım şeklindeydi. Ama bu bence çok naif bir hesap. Türkiye Musul ve Kerkük gibi petrolün menbaı iki eyalete el koysa, Batı kıyameti koparırdı. Zaten Batı’nın tüm planları enerji ve kaynakların sömürülebilmesi esaslıydı. Filhakika Misak-ı Milli içindeki bu iki eyalet zaten bu yüzden Türkiye’ye yar edilmemişti. Planlanan Kürdistan Devleti'nin yaklaşık sınırları Olayları yerli yerine oturtmak adına ç