Kayıtlar

Son Yazılar

Bir Dönemin Sonu mu? (1)

Resim
Karl Marx tarihte hiçbir medeniyetin diğer medeniyetler üzerindeki süpürücü etkisinin Batı Medeniyeti kadar olamadığını vurguladığında, henüz 19. asrın ortalarıydı. Ve henüz dünya, Batı Medeniyeti’nin diğer medeniyetler üzerindeki dönüştürücü, örseleyici ve çürütücü etkileriyle ilgili sadece kısa bir fragmana şahit olmuştu. O devirde bu yorumu yapabilmek ancak madde-fikir diyalektiğinde dahiyane bir yeteneğe sahip olmayı gerektirir. Dahiyaneydi, çünkü Marx’ın 160 yıl önce fark ettiği bu gerçeği, pekçok kişi yeni yeni farkedebiliyor. Batı Medeniyeti’ne küçük bir ihtimalle bile dur deme şansı olan tek medeniyetin, yani İslam Medeniyeti’nin sosyal bilimcilerinin bir kısmı meseleyi anlamışlarsa da ne teorik ve de pratikte sadre şifa bir çözüm üretilebilmiş değiller. Küresel ısınmanın kutuplardaki buzları gün be gün erittiği gibi diğer medeniyetler Batı karşısında her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyorlar.  Bu yazıyı, kıymetli okurlarımın uzun süredir siyaset hakkında yazı yazmayan bende

Seçim Sonuçlarının Tahlili (10)

Resim
Doğrudan mı Dolaylı mı? Bir önceki bölümde halkımızın milli reflekslerle, ülke parçalanmasın, düzen bozulmasın diye bağrına taş basarak Erdoğan’a oy vermesinden mutlu olduğumu yazdım. Sokaktaki insanlar doğrudan Batı’nın emellerini fark ederek milli hassasiyet göstermelerine elbette alkış tutuyorum. Fakat gelin görün ki… Bundan sonra yapacağım açıklamaları ego, kibir veya enaniyete yorabilirsiniz. 45 yıldır siyaseti takip ediyorum. Artık yeteri kadar tecrübem var. Şunu gördüm ki siyasette ilk anda önünüze sunulan resimler çoğunlukla yalan, bir süre sonra buhar olup uçuyor ve arkadaki gerçek resimle yüzleşiyorsunuz. Tıpkı ekonomide yaşadığımız Lale Devri’nin, şu anda fitil fitil burnumuzdan gelmesi gibi. Tıpkı Kıbrıs’da bir dönem çözüm diye yutturulan birleşme projesinin aslında Kıbrıs’ı AB’ye teslim etmek anlamına gelmesi gibi. Tıpkı BOP başkanı olmakla hava atanların şimdilerde BOP’u eleştirmesi gibi. Bir şeyin doğrudan ya da dolaylı olması arasında dramatik farklar var. Mesela

Seçim Sonuçlarının Tahlili (9)

Resim
Evet, adam kazandı. Ya da daha doğru bir deyişle Pirom kaybetti.   Erdoğan ülkeyi geçtiğimiz beş senedeki tarzıyla yönetecekse vay halimize. Kulislerden aldığım bilgiye göre Erdoğan tekrar CB olduktan bir süre sonra Ak Parti genel başkanlığını bırakmayı planlıyor. Kalan 4-4,5 seneyi sadece CBlığı yaparak tamamlayacak. Bu Ak Parti’ye hiç karışmayacağı anlamına gelmiyor. Ama parti başkanı olarak deruhte ettiği pek çok görevden azad olmuş olacak. Buna mukabil devlet işlerine daha fazla vakit ayırma fırsatını yakalayacak. Erdoğan’ın sağlık durumu beş seneyi çıkarabilir mi bilmiyorum. Eskisi kadar hareketli olamayacağı kesin. Yine de elden ayaktan düşmezse devleti rahatlıkla yönetir. Beden sağlığından daha önemlisi duygu ve psikolojik modunda değişmeler yaşayıp yaşamayacağı. Şu anda ülke ekonomisi patlamaya hazır bir volkan gibi. Daha şimdiden fokurdamaya ve dumanlar tütmeye başladı. İş dünyasında olanlar ne dediğimi gayet iyi anladılar. Seçimlerden sonra volkan patlayacak. Erdoğan’ın

Seçim Sonuçlarının Tahlili (8)

Resim
Şimdi önümüzde ilginç bir soru var: Erdoğan’ın oyu nasıl oldu da 6 ayda yaklaşık 10 puan arttı? Bu soruyu cevaplarken Türkiye’nin siyasi ve sosyolojik hayatında pek çok kırılmayı da gözlemlemiş olacağız. Erdoğan ekonomik krizden dolayı kendisinden soğumuş olan kitleyi kendisine tekrardan ısıtmak için ekonomik alanda muslukları açtı. Bunlarla biraz toparlayıp 41-42 oy bandına ulaştı. Belki oy oranını fazla yükseltememişti, ama kendisinden soğumuş ve kesinlikle karşısına çıkacak adaya oy vermeyi planlayan birçok insanın içindeki o kesinlik duygusunu biraz hırpalamıştı. Erdoğan sosyal hayatımızda yeterince devrim gerçekleştirmişti. Öyle ki, kendisine bu konuda söylenmeye devam eden ve halk arasında “azgın azınlık” olarak tabir edilen kitle hariç kimsenin ciddi bir şikayeti yoktu. Onların derdi, kendilerinin Türkiye’yi istedikleri gibi ellerinde oynatma salahiyetlerinin ellerinden alınmış olmasıydı. Zannediyorlar ki, Erdoğan gidince eski postlarına oturacaklar. O trenin kaçtığından hab

Seçim Sonuçlarının Tahlili (7)

Resim
Erdoğan’ın emanet oyları Kapalı sosyal gruplarda yaşayan fanatik Erdoğan taraftarları hariç hiç kimse Erdoğan’ın bu kadar oy alabileceğini tahmin etmiyordu, Ak Parti’de aktif siyaset yapanlar dahil. Bunun basit bir matematiği var. Erdoğan’ın Partisi %7 oy kaybetmiş. Şimdi çıkıp “Reis herkese haddini bildirdi” türünden efelenmeler yapan tutkun Reisçilerin moralini bozacak açıklamalar yapacağım. Erdoğan da daha altı ay önce %39-40 bandında bir oy oranına sahipti. Daha önce de yazdım, ilk turda kazanamayacaktı ve ikinci turda karşısına kim çıkarsa da Erdoğan’ı devirecekti, Kılıçdaroğlu hariç . Bunu aylar öncesinde “ Erdoğan’ın Son Çaresi :Kılıçdaroğlu ” başlıklı yazımda dile getirmiştim. Hatta KK’nın aday olması durumunda Erdoğan’ın hala seçilme garantisi yok demiştim. Muhalefet seçim stratejilerinde çok büyük hata yapmasaydı Kılıçdaroğlu yine de kazanabilirdi. Stratejik hatayı daha önce yazmıştım, hatırlayalım. “Kendi seçmeni üzerinde tartışılmaz bir otoritesi olan HDP şöyle yapabi

Seçim Sonuçlarının Tahlili (6)

Resim
CHP’yi yorumlamaya devam edelim. CHP’yi mevcut klikler yönetmeye devam edecekler. Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmiş bir lider olarak partinin başında kalabilir mi? Dünya üzerinde, ana muhalefette başkanlık yapıp da üst üste bu kadar seçim kaybetmiş başka bir lider yoktur. Bu seçimlerde gövdesini ortaya koyduğundan, kaybetmesi durumunda -ki bana göre kazanma şansı yok- istifa etmekten başka alternatifi yok. Fakat istifa etmezse şaşırmam. Teşkilatta şebekeyi gayet güzel kurmuş, kendisine muhalif olabilecek tek aday olan Muharrem İnce’yi partiden püskürtmüş. Partinin başında kalmak istese kimse yerinden oynatamaz. Diyelim ki istifa etti, yerine benzer bir adam geleceğini kolayca tahmin edebiliriz. Burada iki husus var; biri mevcut kliğin Kılıçdaroğlu ile devam edip etmeyeceği, diğeri Kılıçdaroğlu kalsın veya gitsin yol haritasını şimdiki gibi çizip çizmeyeceği. Partinin yavaş yavaş kan kaybetmesi, seküler milliyetçi tabanın giderek erimesi ve alternatifler çoğaldıkça partinin iyice marjinaliz

Seçim Sonuçlarının Tahlili (5)

Resim
Seçim sonuçları netleşmeye başladığında muhalefet cephesi korkunç bir hayal kırıklığı yaşadı. İlk turda kazanacaklarına inananlar çoktu. Hadi olmadı açık ara ilk turu önde bitireceklerini düşünüyorlardı. Beş puan fark yemek öylesine bir yenilgiydi ki, bir önceki seçimlerde adayları %20 fark yediğinde yaptıkları yaygarayı bile yapacak mecalleri kalmamıştı. Her mağlubiyet sonrasında seçimlerde hile yapıldığını haykırarak ortalığı bulandırmaya, çirkeflik yapmaya meyyal CHP tabanı benzer söylemleri cılız bir şekilde dile getirebildi. Zaten Canan Kaftancıoğlu hiçbir oyu çaldırmadıklarını bildiren açıklama yaparak mevzuyu kapattı. Nitekim oy kullanmaya giden herkes sandık başlarında duran müşahitleri görmüştür. Onlarca isim sınıflarda ve koridorlarda dolaşıyordu. Her iki cephe de fazlasıyla örgütlüydü. Seçim talimatnameleri titizlikle hazırlanmıştı. Yanlış uygulamalara itiraz için her okulda tarafların avukatları hazır ve nazırdı. Herkes gayet iyi biliyordu ki seçimde hile yoktu. Bu net ye