Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Seçimler Yaklaşırken

Resim
1994 seçimleriydi. Seçim yeni tamamlanmış, sandıklar açılmıştı. Tabi şimdiki gibi hemen sonuçlar belli olmuyordu. Televizyonda bir taraftan peyder pey seçim sonuçları açıklanıyor, bir taraftan da seçim bileşenleriyle ilgili haberler yayınlanıyordu. Beyoğlu’nda Refah Partisi açık ara önde gözüküyorken, sanatçılar lokaline bir bağlantı yapıldı. SHP’nin belediye başkan adayı tiyatrocu Halil Ergün’dü. Sanatçıların görüşleri alınırken içeriye bir kadın girdi ve elindeki kağıttan Beyoğlu ilçesindeki bir sandığın sonuçlarını okudu. Halil Ergün o sandıktan birinci çıkmıştı. Çılgınca bir alkış koptu, zafer çığlıkları yükseldi, sloganlar atıldı. Gerçeklerden bu kadar kopmak, çoğunlukla kaldırılamayacak bir realiteyle yüzleşildiğinde gösterilen bir reflekstir. Sonuçta seçimi RP açık ara kazanmıştı. Geçen günlerde Ak Parti GBY Mustafa Şen ellerindeki anket sonuçlarını paylaştı. Ak Parti’nin oyunu %42, Erdoğan’ın oy oranını da %52 olarak açıkladı. Hatta bu oranların daha da yükseleceğini iddia etti

Bir Damat Portresi: Berat Albayrak (4)

Resim
Berat Albayrak Instagram üzerinden yazdığı istifa mektubunu belli ki kendisi yazmış. Kendisi, tek başına. Mektuptaki imla hataları, duygusal göndermeler, hayal kırıklıkları, öfke, kullanılan jargon vs hep buna işaret ediyor. Bu duygu durumunu tahlil etmek istiyorum. Berat bey kendi penceresinden bakınca şu resmi görüyor ve haklı olarak yıkılıyor. “Bunca yıldır Erdoğan’ın her dediğini yerine getirmeye gayret ettim, onun gösterdiği hedeflere ulaşmak için canla başla çalıştım, iyi niyetimi, ülkemi ne kadar sevdiğimi de gayet iyi biliyor. Ama beni adeta yok sayarcasına başkalarını dinledi, onların laflarıyla hareket etti. Faiz artırımına izin verseydin, ben zaten bu kadar dövizi eritmezdim, bana vermediğin şansı başkalarına veriyorsun”. Fakat madalyonun diğer yüzünden baktığımızda Berat Albayrak çok da haklı görünmüyor. Bir kere MB döviz rezervlerini eritiyorsun ve bundan CB’nı hiç haberdar etmiyorsun. İkincisi sen de dışarıdan bir isim olsan, MB rezervlerinin gün be gün eridiğini görsen v

Erdoğan Seçimlere Kadar Neler Yapacak?

Resim
Seçimler yaklaşıyor. Milletvekili sayıları göz önüne alındığında seçimin hangi tarihte olacağına ancak Cumhur İttifakı karar verebilecek durumda. Bahçeli geçen seçimdeki gibi bir sürpriz yapmazsa -ki bu sefer öyle bir lüksü yok- seçim tarihini Erdoğan belirleyecek diyebiliriz.  3-4 yıl önceden iddia ettiğim gibi seçimler zamanında olacak, yani 2023’de.  Fiziki şartlar ve teamül gereği yaz ve kış aylarında pek seçim olmaz. Önümüzde iki bahar kaldı. Sonbaharda seçim olma ihtimali de bana göre kalmadı. Sebeplerini sıralayalım. Ekonominin baş aşağı gitmesi, yüksek kur ve astronomik enflasyon oranları halk arasında ciddi rahatsızlık yaratmış durumda. Erdoğan bu ekonomik şartlarda seçime gitmez. Enflasyonu dizginlemek de, her şey yolunda bile gitse en az 6 ay sürer. Gerçi bu ekonomi yönetim paradigmasıyla enflasyonun düşme ihtimali yok, ama Erdoğan bunu bilmiyor tabi. Her ne kadar halktan koptuysa da, etrafındaki dalkavuklar eriyen oylarını, anket sonuçlarını gizleseler de Erdoğan bu ekonomi

Bir Damat Portresi: Berat Albayrak (3)

Resim
Yaklaşık 3 yıl önce Berat Albayrak’la ilgili iki bölümlük bir yazı dizisi yayınlamıştım. Şimdi gördüğüm zarurete binaen bu serinin üçüncü ve dördüncü bölümlerini kaleme alıyorum. Yazıları yayınladığım dönemde Albayrak ekonomiden sorumlu bakanlık görevinde 14 ayı doldurmuştu. Kendisinden umutluyduk, baş aşağı giden ekonomiyi toparlama gayretleri vardı. Köprülerin altından çok sular aktı. Yaklaşık 28 ay süren görevinden 8 Kasım 2020’de istifa etti. Önce bu istifanın arka planı ve istifa sürecini ele alalım. 15 Temmuz sonrası küresel güçlerin ellerinden uçup giden Türkiye’yi ve bu işin mimarı Erdoğan’ı hedefe koydukları herkesin malumu. Batı böyledir, yönetmek isteği ülkeleri kendilerine boyun eğen başkan veya devlet erkanına yönettirirler. Şayet istemedikleri bir lider çıkarsa güç kullanarak indirirler, askeri ya da yargı darbeleri gibi. Bunları da beceremezlerse son çare ellerindeki yumuşak enstrümanları devreye sokarlar. Ekonomik taarruzlar ve ambargolar bu enstrümanların başında gelir

Cehalet, Hamaset ve Kompleksin “Turkey”den “Türkiye”ye Yolculuğu

Resim
O meşhur şehir efsanesini ilk olarak ortaokullu yıllarda duymuştum. İptidai İngilizcemiz “turkey”le karşılaşmıştı. Hocalarımızdan biri “İngilizler Türkiye’ye Turkey diyorlar, turkey hindi demek, bize hindi diyerek aşağılıyorlar” diyerek zihnimizi kirletivermişti. Zaten Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktu ve ayrıca bir Türk de dünyaya bedeldi. Sonra ne mutlu Türküm diyene değil miydi? Vatan millet sevgisi ile faşizan hamasetin bulamaç yapılıp yutturulduğu bir ülkede büyüdük biz. Tabi ki ulu reisimiz Tayyip Erdağan da aynı ucubik kültürel tornadan geçmişti. Gerçekten İngilizler bize hindi diyerek aşağılıyorlar mıydı? Bu soruya TC ideolojisinin kültürel öğretisi karşısında nesneleşmiş her vatandaşımızın ağzından haykırarak “Evet” cevabı alabilirsiniz. Ama işin aslının öyle olmadığını birazdan öğreneceksiniz. Ben de bu işin arka planını merak edip araştırmamıştım doğrusu. Bir arkadaşım yıllar önce bu konuda ilginç bulduğu bir yazı yollamıştı. O yazıda, alanında en yetkin isimlerden olan tür