Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Suriye Dosyası (13): Devrimin ayak sesleri Şam’dan duyulurken.

Resim
2012 Temmuz’u ÖSO için çok bereketli geçmişti. Halep, Şam, Deyr ez-Zor ve Humus’un merkezlerinde, Ürdün sınırındaki dürzilerin yaşadığı Suveyda eyaleti hariç   tüm eyaletlerin kırsalında alan hakimiyetleri tesis edilmişti. Dürziler de Rejim’den hoşnut değildiler. Hatta dürzilerin Lübnan’da yaşayan lideri Velid Canbulat da ÖSO’ya destek verdiklerini açıklamıştı. Ama dürzilerin muhalif isimleri Muhaberat’ın operasyonlarıyla etkisiz hale getirilince, dürziler de bir şekilde organize olup devrime katılamamıştı. 2012 Temmuz sonu itibariyle yüzden fazla üst düzey bürokrat, 30 general ve 10’dan fazla diplomat saf değiştirmişti. Rejim, çok güvenip önemli makamlara getirdiği insanlar tarafından bile terkediliyordu. Saf değiştirmelerin önemli sebepleri vardı. Öncelikli neden Rejim’in sivilleri hunharca katletmesi ve ağır işkencelere tabi tutmasıydı. Belki eskiden de bu tür uygulamalar mevcuttu. Ama bu kadar yoğun, acımasız, aralıksız ve sistematik şekilde katliam yapılması vicdanlara doku

Suriye Dosyası (12): Rejim sallanıyor

Resim
Rejim zor günlerden geçiyordu. Bu fırsattan yararlanan İran’ın olaylara müdahil olma girişimine Baas yetkilileri sıcak bakacaktı. Böylece istediğine kavuşan İran, askeri olarak muvakkaten bulunduğu Suriye’ye tamamen yerleşmiş oluyordu. Bir süre sonra gerek sahada, gerekse diplomaside bütün inisiyatif iranlı generallerin eline geçecekti. İran ilk dönemlerde coğrafi uzaklık nedeniyle sadece karargâhlarda görev yapan üst rütbeli subaylar ve onların korumalarıyla Suriye’ye intikal etmişti. Bir de işin bu kadar sarpa saracağını doğrusu onlar da kestirememişti. Muhalifler cephesindeki en aktif aktör Türkiye’ydi. Hem coğrafi yakınlık nedeniyle mecbur kalmıştı, hem sosyolojik ve ideolojik gerekçelerle muhaliflere destek veriyordu. Muhalif liderler Türkiye’yi mesken tutmuştu. NATO kısıtlamaları yüzünden Muhaliflere ağır silah verilememişti. Hafif silahlar, mühimmat ve patlayıcı tedariği söz konusuydu. Fakat, İran’ın Rejim’i yönlendirdiği gibi Türkiye muhalifleri kontrol edemi

Suriye Dosyası (11): Savaş başlıyor

Resim
Suriye halk ayaklanmasının başlangıcı olarak, Deraa’da 15 Mart 2011 ’de düzenlenen büyük çaplı protestolar kabul edilmektedir. Silahlı mukavemet yaklaşık 4 ay sonra Temmuz’da başlayacaktır. Silahlı direnişin başlamasıyla yeraltına inen muhalifler, ilk zamanlarda küçük tim operasyonlarıyla bölgesel kazanımlar elde etmekle yetinmişlerdi. Şimdi, Suriye iç savaşındaki kırılma anlarının altını çizerek yolumuza devam edelim. 6 Mayıs 2011: Silahlı direnişe ilk başlayan ve Devrim’in başkenti olarak anılan Humus’ta birkaç mahalle Muhaliflerin eline geçti. Bu muhaliflerin ilk lokal egemenlik çabası Rejim güçlerinin sert müdahalesiyle bertaraf edildi. Muhalifler tekrardan harekete geçip bu sefer daha geniş bir alanda kontrol sağladılar. Rejim şehri kuşattı ve ardı arkası kesilmeyen füze ve hava saldırılarıyla binlerce insanı katletti. Bu saldırılarda ölen sivil sayısı, direnişçi sayısına oranı neredeyse 20 kat fazla olmuştur. Rejim herhangi bir sınır tanımaksızın imha planı uyguluyord