Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Küçük Enver’in Büyük Rüyası (IX)

Resim
      Los Pelicanos* Parti içinde kendi ekibiyle yalnız kalan Davutoğlu, iktidar yanlısı medya desteğini fazlasıyla arkasında hissediyordu. Kol kırılsa da yen içinde kalmalıydı, zira seçimler yaklaşmıştı. 7 Haziran’da alınan % 41’lik oy oranı başarısızlık olarak yorumlandı. Çünkü Ak Parti tarihinde ilk kez mecliste tek başına iktidar olacak kadar milletvekili çıkaramamıştı. Parti içerisinde, bir önceki seçime göre % 9’luk oy kaybının faturasını Hoca’ya kesmeye çalışanlar vardı. Ha keza 5 ay sonra Ak Parti % 49,5 aldığında, başarıyı Davutoğlu’na mal etmeye çalışan Hoca hayranları peyda olacaktı. İkisi de yanlış teşhis. Bunun detaylarına girmeyelim. Tek başına iktidar olamayınca koalisyon görüşmelerine başlayan Davutoğlu, öyle ya da böyle hükümet kurmak istiyordu. Diğer yandan Tayyip Erdoğan, siyasi tecrübeleri ışığında yeniden seçime gitmeyi uygun görüyordu. Koalisyon denklemindeki en kilit parti olan MHP ayak diretince hükümet kurulamadı ve seçim hükümeti kurularak 1 Kasım’d

Küçük Enver’in Büyük Rüyası (VIII)

Resim
        Zirve Yürüyüşü Davutoğlu’nun dışişleri bakanlığındaki performansı ilk dönemlerde herkesi heyecanlandırmıştı. Muhalefet bile çok fazla itiraz etmiyordu. İktidar yanlısı basında yoğun şekilde Ahmet Hoca güzellemeleri boy gösteriyordu. Basındaki bazı önde giden kalemler, iyiden iyiye Hocacı olmuştu. Arap Baharı sonrası işler yolunda gitmese de iktidarı yıpratmama adına yanlışlar görmezden gelindi. Bir de gelişmeleri Davutoğlu’nun ağzından dinleyenler onun argümanlarıyla besleniyor ve her seferinde Hoca’nın mevzulara ne kadar muhteşem çözümler getirdiğini düşünmek zorunda kalıyordu. Burada önemli bir zaafımız için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Basında ve bilim dünyasında hep eğitimli insanlar yer alır. Birbiriyle iç içe geçmiş bu sosyolojik kitlede, Davutoğlu’nun daha önceden vurguladığım bir şöhret ve saygınlığı vardı. Hala da büyük oranda var. Bu münasebetle basındaki isimler bu saygınlığın ağır baskısına da maruz kalıyordu. Belki farkedemiyorlardı, ama ict

Küçük Enver’in Büyük Rüyası (VII)

Resim
       (6) Suriye (Devamı) Suriye Kürtleri 3 kantonda kontrolü ele aldıktan sonra ne ÖSO’yla ne Rejim’le bir çatışmaya girdiler. Pusuda bekliyorlardı. Taraflar çatışıp kan kaybettikçe onların elleri güçleniyordu. Bu arada iç meselelerini de çözdüler. Farklı grupların tamamı elimine edilerek, PKK Suriye Kürtlerinin tek hakim unsuru haline getirildi. Bu tek başına PKK’nın başarısı değildi. Başta ABD olmak üzere Batılı büyük güçler bölgeyi dizayn etmek için alttan alta çalışıyordu. İran, Rejim’in giderek kan kaybetmesi üzerine ikinci hamlesini yaptı. Hizbullah İran’ın emriyle Suriye’ye girdi . Bu hamle Rejim’i yok olmaktan kurtardı ama Hizbullah’ın İslam dünyasındaki saygınlığını yerle bir etti. O güne değin sadece İsrail’le muharebe yapan Hizbullah’ın Müslüman kanı dökmeye başlamasıyla sünni dünyada ismi Hizbuşşeytan diye anılmaya başlandı. Suriye Savaşı üç aşağı beş yukarı ortada devam ederken, 2014 yılı başında bütün dengeleri değiştirecek bir gelişme yaşandı. Irak’ta anide

Küçük Enver’in Büyük Rüyası (VI)

Resim
               (6) Suriye (Devamı) 1946 yılında bağımsızlığını kazanan Suriye, kurulduktan kısa bir süre sonra (1963) Baas Partisi’nin kontrolüne girmiştir ve halen aynı parti tarafından yönetilmektedir. NATO üyesi Türkiye ve Doğu Bloku’na yakın duran Suriye’nin arasında yakın döneme kadar sıcak bir ilişki de kurulamamıştı. Zaten malum Hatay problemi yeterince gerilim yaratıyordu. Davutoğlu dış ilişkilerde ipleri ele aldıktan sonra, “komşularla sıfır sorun” mucibince Suriye’yle yeni bir sayfa açılmıştı. Uzatılan el karşılık buldu. Öyle ki Erdoğan Beşar Esad’dan “kardeşim” diye bahsetmeye başlamıştı. İlk kez bir Suriye devlet başkanı yurt dışında tatil yapıyordu. Bodrum’a gelen Esad ailesini başbakan Erdoğan ailecek karşılamıştı. Ülkeler arasında vizesiz seyahat başlamıştı ve ardından (pasaportsuz) nüfus cüzdanlı geçişler planlanıyordu. Ortak bakanlar kurulu toplantısı yapılması gündeme gelmişti. O dönemlerde Davutoğlu’nun Suriye’yle yaptığı yoğun bir diplomasi trafiği sonr

Küçük Enver’in Büyük Rüyası (V)

Resim
     (3) Mısır Mısır da Arap Baharı'ndan fazlaca nasibini almıştı. Cuntacı despot Hüsnü Mübarek 30 yıllık görevini bırakmak zorunda kaldı. Onlarca yıldır yasaklı olan Müslüman Kardeşler teşkilatının siyasi yasakları kalktı ve tutuklu üyeleri serbest bırakıldı. Mısır tarihinde ilk kez demokratik bir seçime gitmeye hazırlanıyordu. Bu gelişmeler Türkiye'de de yeterince heyecan yaratmıştı. Davutoğlu durumdan vazife çıkararak Mısır'daki siyasi gelişmelere müdahil oldu ve Mısır muhalefetiyle yoğun diplomatik süreç başlatıldı. Mısır muhalefetinin ana omurgasını İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) oluşturuyordu. Hasan El Benna'nın 1928 yılında kurduğu bu İslamcı hareket, sosyal sorumluluk ve hak arayışında kuvvetli irade göstermesiyle halk nezdinde çok revaç bulmuştu. 1948 yılında yarım milyon üyeye ulaşan Müslüman Kardeşler'in önemli gündemlerinden biri de Filistin meselesiydi . Ne tesadüftür ki İsrail'in kurulduğu yıl Müslüman Kardeşler üzerinde operasyo

Küçük Enver’in Büyük Rüyası (IV)

Resim
Bakanlık Macerası Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olması dış siyaset çizgimizde çok şeyi değiştirmedi. Sadece esas aktörü sahneye çıkardı. İlkeler, politikalar aynen devam ediyordu. Asayiş berkemal, keyifler yerindeydi. Başbakan Tayyip Erdoğan vaziyetten memnundu, işin kontrolünü iyiden iyiye Ahmet Hoca’ya bırakmıştı. Dış politikadaki ataklar, iç politikada da Ak Parti ve Erdoğan’a güç ve oy kazandırıyordu. Aziz Üstel gibi “Kim iktidarda olursa olsun Davutoğlu ölene kadar dışişleri bakanı kalmalı” diyecek kadar ileri gidenler vardı. Diğer yandan Batı medyasında kendisine yapılan “ Türkiye’nin Kissinger’ı ” ünvanı Ahmet Hoca’nın şöhretini kavileştiriyordu. Burada Batı dünyasının insan analiz yeteneğini ve bunu kullanma becerisini takdir etmek lazım. Bu dolduruşların boşuna yapılmadığını çok geçmeden acı bir şekilde tecrübe edecektik. 2008 yılında İsrail-Filistin barışı için Tayyip Erdoğan’ın arabuluculuğuyla yapılan anlaşma son gün İsrail tarafından bozulunca, Türkiye dış