Seçim Sonuçlarının Tahlili (7)

Erdoğan’ın emanet oyları

Kapalı sosyal gruplarda yaşayan fanatik Erdoğan taraftarları hariç hiç kimse Erdoğan’ın bu kadar oy alabileceğini tahmin etmiyordu, Ak Parti’de aktif siyaset yapanlar dahil. Bunun basit bir matematiği var. Erdoğan’ın Partisi %7 oy kaybetmiş. Şimdi çıkıp “Reis herkese haddini bildirdi” türünden efelenmeler yapan tutkun Reisçilerin moralini bozacak açıklamalar yapacağım.

Erdoğan da daha altı ay önce %39-40 bandında bir oy oranına sahipti. Daha önce de yazdım, ilk turda kazanamayacaktı ve ikinci turda karşısına kim çıkarsa da Erdoğan’ı devirecekti, Kılıçdaroğlu hariç. Bunu aylar öncesinde “Erdoğan’ın Son Çaresi :Kılıçdaroğlu” başlıklı yazımda dile getirmiştim. Hatta KK’nın aday olması durumunda Erdoğan’ın hala seçilme garantisi yok demiştim. Muhalefet seçim stratejilerinde çok büyük hata yapmasaydı Kılıçdaroğlu yine de kazanabilirdi. Stratejik hatayı daha önce yazmıştım, hatırlayalım.

“Kendi seçmeni üzerinde tartışılmaz bir otoritesi olan HDP şöyle yapabilirdi pekala. Kılıçdaroğlu’yla görüştükten sonra “Karşımızda devletçi refleksler kuşanmış bir CB adayı bulduk, Kılıçdaroğlu’na destek vermiyor ve kendi adayımızı çıkarıyoruz” şeklinde bir açıklama yapsa ve adayını çıkarsaydı Kılıçdaroğlu büyük bir yükten kurtulurdu. Böylelikle bugün Muharrem İnce’ye giden oyların büyük kısmını elinde tutabilirdi. Seçim ikinci tura kalınca HDP “Biz iki adaya da destek vermiyoruz” deyip tabanına gizliden “Siz açıklamalara itibar etmeyin ve Kılıçdaroğlu’na oy verin” şeklinde bir emir yollasaydı Kılıçdaroğlu güle oynaya kazanırdı seçimleri. Ama bir kez ok yaydan çıktı.

Milliyetçi oyların demokrasi tarihimizde en yüksek oy oranına ulaşmasından da anlıyoruz ki insanımız Kılıçdaroğlu’nun HDP’nin koynuna girmesinden gayet rahatsız olmuş.

Erdoğan’ın son altı ay boyunca dağıttığı seçim rüşvetlerinin en fazla 3-4 puan faydası olmuştur. Yani kendisine %6-7 emanet oy verilmiş durumda. Körkütük reisçiler bunun farkında değil tabii, ama Erdoğan çok farkında. Bu yağmurdan kaçarken doluya tutulanların tekrar yağmurlu bölgeye sığınmalarından başka bir şey değil.

“Erdoğan ceketini koysa kazanır” salvolarına CHP’li bir Twitter fenomeni çok daha doğru bir açıdan yaklaşmış ve mealen şöyle demişti: “Erdoğan ceketini koysa kazanır değil, Kılıçdaroğlu karşısında ceket olsa da kazanamaz.” Daha sonradan sildiği ve ekran görüntüsünü almadığım için aklımda kaldığı kadarıyla yazdım.

Erdoğan seçimin son döneminde iyice paniklemişti aslında. Anormal vaadler, tehditler havada uçuşmaya başlamıştı. Seçime iki gün kala “Milletimizin iradesine ve demokrasimize gölge düşürmeyiz, gerektiğinde 15 Temmuz gecesi olduğu gibi hayatımız pahasına istiklal ve istikbalimize sahip çıkarız” açıklaması yaptı. Satır aralarında sokağa inme mesajı veren bu açıklama siyaseten hatalıydı. Erdoğan’a oy kaybettirecekti. Bir gün sonra, artık hangi danışmanı akıl verdiyse, Erdoğan belki de oylarını yarım puan arttıracak özür mahiyetinde sağduyulu bir açıklama daha yapıp mevzuyu toparladı: “Sandıktan çıkan sonuca saygısı olmayanın millete saygısı yoktur. Milli iradenin üstünlüğünden hiç taviz vermedik. Cumhur İttifakı sandıktan çıkan her türlü sonucu kabul edecektir. Karşımızdan da aynı taahhüdü bekliyoruz”.

Erdoğan’ı sakinleştiren danışmanları olabilir. Başka bir ihtimal de, kendi yaptırdığı anketlerde oylarının yükseldiğini ve ikinci tura kaldığını görmüş olması kaynaklanabilir. Sebebi ne olursa olsun, daha önce yazdığım gibi seçimi ikinci tura taşımak Erdoğan için önemliydi. İki haftalık süreçte mevzunun bir çaresine bakabilirdi.

Erdoğan ilk tur sonuçlarının sarhoşluğuna kapılan taraftarları gibi görmüyor olayı. Sahaya eskisi kadar inemese de eski tecrübelerinden hareketle, en ufak hatasında emanet oyların gideceğini biliyor.

İlk turun sonuçları tam tersi olsaydı, yani Kılıçdaroğlu %49,5 alsaydı Erdoğan’ın yine de şansı olurdu. Ama %49,5 almış bir Erdoğan’ı kendisinden başka kimse durduramaz. Buradan kastım Erdoğan’ın seçim propagandası esnasında küstah, ötekileştirici, tehditkar bir dil kullanması. Erdoğan gibi kurt bir liderin bu hataya düşeceğini hiç zannetmiyorum. Zaten ilk tur sonuçları fazlasıyla tatmin edici geldi ve gergin modunu yumuşattı.

Bütün bunlar muvacehesinde seçimleri Erdoğan’ın kazanması garanti gibi. Geleceğe matuf kesin bir dil kullanmak doğru değil ama %99 bu iş bitti.

Kılıçdaroğlu’nun seçmeni öylesine hayal kırıklığı yaşadı ki, bir kısmı ikinci turda artık sandığa gitmeye bile tenezzül etmeyebilir. Yazlığına gider, rakısını yudumlar, bir seyahat programı varsa ertelemez. İşte bu tablo Kılıçdaroğlu’nun en ürktüğü tablo. Bu umutsuzluk ortamını bertaraf edebilmek adına ne yapıp edip Sinan Oğan’ı ikna etmesi gerekiyor. Sinan Oğan açıktan Kılıçdaroğlu’na destek verirse seçmen tekrardan umutlanıp toparlanabilir. Ama ısrarla vurguladığım gibi Erdoğan pozitif mesajlarla yoluna devam ederse Kılıçdaroğlu’nun hiç şansı yok.

----------------------

Yorumlar