Suriye Dosyası (4): Basil kalmadı, Beşşar verelim


Hafız Esad Suriye devlet başkanlığını ele geçirdiğinde 40 yaşındaydı. Hanımı Enise Mahluf nusayri topluluğundan tanınmış bir ailenin kızıdır. 1957 yılında evlenen çift 10 yıl içinde 5 çocuk sahibi olmuşlardı. Esad başkan olduğunda Büşra 10, Basil 8, Beşşar 5, Mecid 4, Mahir 3 yaşındaydı.

Hafız Esad'ın başkan olduğu ilk yıllarda Esad ailesi

Hafız Esad’ın oğullarıyla ilgili hayalleri vardı. Fakat yaşları çok ufak olduğundan kardeşleri ve diğer yakın akrabalarıyla çalışması gerekiyordu.  Kendisinden 3 yaş küçük olan kardeşi Cemil Esad nusayrilikten şiiliğe geçiş yapmıştı. Her nasılsa nusayriliği bırakıp koyu bir şii olan Cemil, hem sünnilerin hem de kendi camiası olan nusayrilerin Şia’ya döndürülmesi için yoğun gayret gösteren bir kişiydi. İran’ın Suriye’deki nüfuzunun güçlenmesinde Cemil Esad’ın ciddi katkıları olmuştur.

Hafız’ın kendinden 7 yaş küçük olan kardeşi Rıfat Esad üniversitede siyaset eğitimi almasına rağmen, bilahare abisi gibi orduya geçmiş ve havacı subay olmuştur. Abisinin darbe girişiminde kendisine kuvvetli destek veren Rıfat kısa sürede terfi ettirilmiş ve önemli pozisyonlara getirilmişti. Herkes abisinin halefi olarak onu görüyordu.

Ortanca kardeş Cemil Esad abisine karşı bir darbeye girişir ve başarılı olamaz (1981). Bir süre hapsedilip salıverilir, ama etkin pozisyonlardan uzaklaştırılır, çocukları da pasifize edilir. Daha sonra meclis başkanlığı görevi verilse de çoğunlukla yurtdışında yaşar. Verilen görev göstermeliktir. Ara sıra Suriye’ye gelir o kadar. Daha sonradan Hafız'ın oğullarını desteklediği için aileden fazla uzak tutulmaz. 2004 yılında Fransa'da öldüğünde ünvanı hala meclis başkanıydı. 

1983 yılında şeker hastası olan Hafız Esad ciddi bir kalp krizi geçirir. Hasta yatağında bir yönetim komitesi atar. Küçük kardeşi Rıfat’ı komiteye almaz. Büyük oğlu Basil’i yerine düşünmektedir ve bu konuda en büyük aday olan Rıfat’ı saf dışı bırakmayı hedeflemiştir. Komite üyelerinin sünni olması nusayriler arasında rahatsızlık uyandırır ve bunu fırsat bilen küçük kardeş Rıfat ordudaki nusayri subayların bir kısmını da arkasına alarak başkan adayı olduğunu açıklar. Ülke genelinde ve özellikle Şam’da operasyonlara girişir. Birkaç aylık bu süreç Hafız Esad’ın iyileşip tekrar kontrolü eline almasıyla sona erer. 

Rıfat Esad. Hama katliamında ve Tedmur Hapishanesi katliamında aktif rol almış bir isim

Rıfat Esad önce tutuklanır, sonra sürgün edilir. Hafız Esad, siyasi olarak problem yaşanabilir korkusuyla Rıfat’ın hapis veya infazına yanaşmaz. Rıfat dört karısı ve uluslararası bağlantıları olan bir isimdir. 3 karısı nusayrilerin önde gelen ailelerindendir (bir tanesi Hafız’ın hanımı Enise’nin de mensubu olduğu Mahluf aşiretinden). Bir karısı da sünni olup Suud kralı Abdullah’ın baldızıdır.

İki kardeşinin darbe girişimini de atlatan Hafız, o sıralar 22 yaşında olan büyük oğlu Basil’i yerine hazırlamaya başlar. İnşaat mühendisliği eğitimi alan Basil Rusya’ya askeri eğitime yollanır. Dönüşte Başkanlık Muhafız Birliği’nin başına getirilir. O vakitten sonra sürekli babasına eşlik eder ve bir süre sonra diplomatik toplantılara da dahil olur. Artık sadece babası değil tüm Suriye Basil’i Hafız’ın halefi olarak tanımaya başlar.


Basil ceberrut, atılgan ve pervasız bir maceraperesttir. Silahlara, kadınlara, araba ve atlara düşkündür. Sert mizacı ile babasının hayalindeki başkanlık için biçilmiş kaftandır. Araba ve hız merakı bütün planları alt üst edecek, Suriye’de kartlar yeniden karılacaktır. Ve 21 Ocak 1994 günü sisli bir Şam sabahı havaalanına gitmek üzere yola çıkan Basil, trafik kazasında hayatını kaybeder. Şoförünü arkaya atıp direksiyona geçmiş ve emniyet kemersiz aşırı hız yapmıştır. Hafız Esad’ın tüm hayalleri suya düşecektir.

Basil’in ölümü Baas yetkililerini ve Hafız Esad’ı bir anda veliaht tartışmalarının arasında bırakır. Kalan üç oğlunun da sıkıntıları vardır. En büyükleri Beşşar, siyaset ve askerlikle hiç alakası olmayan, dahası iddiası da olmayan bir isimdir. Ortanca oğul Mecid, psikolojik sorunları olan ve söylentilere göre uyuşturucu müptelası olan bohem bir delikanlıdır. Küçük kardeş Mahir ise abisi Basil’e benzemekle birlikte çok gençtir ve hırçın, agresif, dengesiz kişiliğiyle güven vermemektedir.

Basil'in posterleri hala Suriye'nin cadde, sokak, dükkanlarında boy göstermektedir.

Mecid hiç gündeme gelmez. Ama Beşşar ve Mahir konusunda uzunca istişareler yapılarak sonunda Beşşar’da karar kılınır. O sırada İngiltere’de göz doktorluğu için ihtisas eğitimi alan Beşşar, eğitimi yarım bıraktırılarak Suriye’ye getirtilir.

Beşşar’ın iktidara hazırlanışına geçmeden önce Basil’in nasıl bir karakteri olduğunu anlamak adına bir hikaye paylaşalım.

Kıskanç Basil ve Adnan Qassar’ın hazin öyküsü:

Adnan Qassar binicilik geleneği olan bir aileden gelen usta bir binicidir. Suriye binicilik takımının da sporcusu olan Qassar, Şam’da bir binicilik okulu açar. Bu sırada biniciliğe merak salan Basil Esad da okula kaydolur. Tahmin edeceğiniz gibi okulda birçok şeye müdahil olur. Adnan durumdan memnun olmasa da el mahkum idare eder.

Adnan Qassar gençlik yıllarında.

1992’de Lazkiye’de düzenlenen Akdeniz Olimpiyatları’na katılan Suriye binicilik takımında hem Basil hem Adnan yer almaktadır. Basil’in performansı iç açıcı değildir. Adnan Qassar son yarışmacı olarak çıkar ve kusursuz bir şekilde programı tamamlayarak Basil’in hatalarını telafi eder. Bu sayede Suriye binicilik takımı altın madalyaya uzanır.

Adnan’ın kendisini geçmesine çok bozulan Basil hasedine gem vuramaz ve bir süre sonra komplo düzenler. Bir gün Qassar’ın çiftliğine gelen resmi görevliler Adnan Qassar’ın çantasında ve arabasında patlayıcı bulurlar. Tabi bunlar kendi yerleştirdikleri patlayıcılardır. Qassar, Basil’e suikast teşebbüsünden suçlanarak tutuklanır. Basil “Normalde seni astırmam gerekir, ama eski dostluğumuza binaen sadece hapse yollayacağım” diyerek büyük alicenaplık (!) gösterir.

Basil'in atlara düşkünlüğünü yansıtan bir çalışma.


Qassar hapishanede bir ay süreyle ağır işkenceye tabi tutulur. Bir süre sonra Tadmur (Palmira) Hapishanesi’ne yollanır. Ailesinden hiç kimseyle görüşemez. Senede muayen bir gün, koğuşundan alınır ve işkenceye tabi tutulur. Qassar’ın anlam veremediği o gün 21 Ocak’tır; Basil’in ölüm günü. Basil’in öldüğünü ve kendisine her ölüm yıldönümünde işkence yapıldığını 5 sene sonra hapiste tanıştığı bir mahkumdan öğrenecektir.

Beşşar’ın başkan olmasından sonra Qassar’ın ailesi uluslararası binicilik federasyonu yetkililerinin tavassutuyla Beşşar Esad’la görüşme fırsatı bulur. Beşşar “Adanan kime karşı suç işlemişse ancak onun tarafından bağışlanabilir” diyerek topu mezardaki Basil’e atar. Qassar çocuklarını 13 yıl sonra görebilecek, özgürlüğüne ise 21 sene sonra kavuşacaktır.

Qassar bir deri bir kemik olarak 21 yıl sonra özgürlüğüne kavuşurken.

Hikayenin orijinal İngilizce metnini aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Aslına bakarsanız nerdeyse Ortadoğu’daki tüm tiranların oğulları Basil’e benzer karakter sergilemektedir. Kaddafi’nin, Saddam’ın oğulları, Suud, BAE, Kuveyt prensleri sınırsız para harcayan, etrafındakileri aşağılayan, fuhuş ve eğlenceyle vakit geçiren, haramzade, zalim, sonradan görme alçaklar. Tedrici olarak azalsa da bu davranış kalıpları iktidara yakın olan diğer aktörlerin çocuklarında da görülür. Ancak Beşşar farklıdır. Hem fıtratı gereği yumuşak huyludur, hem de bunun uzantısında aldığı eğitim neticesinde mütevazı ve ılımlı görüşlere sahiptir.

Sonraki bölümde Beşşar’ın politikaları ve bu uygulamalardaki evrimi ele alacağız.

-----------------------------------------
 Sitede yayınlanan yazılardan haberdar olmak için lütfen abone olunuz.

Free counters!

Yorumlar

  1. Taceddin Serhad düzmece bir isim sanki gerçek kimliğinizi saklıyor gibisiniz ama yazılarını
    yorumlarınız ayınlatıcı

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorumlarınız küfür, hakaret vs içermediği müddetçe, en sert eleştirileri dahi içerse yayınlanacaktır.