Yapma Meral! Daha Mürekkebim Bile Kurumadı

Ünlü spiker İlker Yasin’in milli maçın henüz ilk dakikalarında gol yiyen kalecimize yaşadığı hayal kırıklığına ithafen “Yapma Hayrettin! Daha kadroları bile saymadım” dediği gibi, ben de Akşener’e başlıktaki şekilde hitap etmek zorunda kaldım. Politika arenasında önemli bir manevra yaparak 6’lı masayı deviren ve tüm  dikkatleri üzerine çeken Akşener’le ilgili “oyun kurucu, oyun bozucu” yorumları yapalı daha birkaç gün olmadan Akşener, siyaset tarihimizin muhtemelen en hızlı ve en büyük tornistanını yaparak tekrar 6’lı masaya döndü.


Daha önceki yazılarımda Akşener’in nihai hedefinin cumhurbaşkanlığı olduğunu ve bunun için kendine alan açmaya çalıştığını yazmıştım. CHP cephesini bölerek ikinci turda Erdoğan’ın karşısına çıkmayı ve eski gücünden bir hayli uzak olan Erdoğan’ı devirerek CB olmayı hedeflediğini yazmıştım. CHP’de Kılıçdaroğlu’nun alternatifi olarak, zaten cumhurbaşkanlığı için içten yanmalı bir şehvete sahip İmamoğlu’nu dolduruşa getirmek için çok sayıda iltifat ve dolduruşla kafasındaki hedefe hazırlıyordu. Mansur Yavaş’ı istemiyordu, zira Yavaş İyi Parti tabanını da en az CHP kadar bölebilecek bir isimdi. Yani Yavaş aday olursa Akşener’in aday olması abes kaçardı, diyelim ki oldu ikinci tura kalma ihtimali yoktu.

Mansur Yavaş da en az İmamoğlu kadar zikredildiğinden Akşener mecburen dilinin kenarıyla Yavaş’a da değiniyordu. Fakat tüm hedefi İmamoğlu’nu yoldan çıkartmaktı. Masadan kalkıp ateşli bir konuşma yaparak bu iki belediye başkanını göreve davet etti. Şayet İmamoğlu aday olsaydı, KK’nun adaylıktan çekilmemesini bahane gösterip kendisi de aday olacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Akşener elini fazla açık etmişti. CHP de eski CHP değildi. Eskiden iktidar kendi kendine yıpranır, muhalefet otomatik olarak yükselir ve sonraki seçimi kazanırdı. Erdoğan tarafından yirmi yıldır  tokat manyağına çevrilen CHP siyaset yapmayı, iktidara gelmek için emek harcaması gerektiğini öğrenmişti.


İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’in davetine hiç pas vermediler. Belli ki CHP, Akşener’in hesabını iyi okumuş, arkada stratejik hamlelerini titizlikle örmüştü. Kılıçdaroğlu hem muhtemel rakiplerini sindirmiş, hem de adaya karar verecek masanın diğer dört bileşenini ayartmıştı. Akşener sudan çıkmış balık gibi ortada kalıverdi. Akşener’in gerçekten bir karizması olup olmadığını test etmek için siyasi şartlar hazırdı. Ve gördük ki Akşener kocaman bir balonmuş. CHP tarafından çırak çıkartılmasından dolayı yapmadım bu yorumu. Nedeni başka.

Siyaset yürek ister, risk almayı gerektirir. Akşener o masadan bir kere kalkılınca geri oturulmayacağını bilmiyor. Size masaya tekrar oturmanız için yalvarırlarsa belki tekrar oturursunuz. O zaman da şartlarınızı sonuna kadar dayatırsınız. Şu anda 6’lı masada % 0,3’lük Temel Karamaollaoğlu kadar itibarı yok.


Meral Hanım ve yoldaşları masaya dönmek için güya şartlarını öne sürdüler. İmamoğlu ve Yavaş CB yardımcısı olursa döneriz dediler. Mutabakat metnine “Yav, he he” şeklinde bir madde iliştirildi, böylece İyi Parti sözde kuyruğu dik tutmuş oldu. Özetle bu bir haftalık süreç Akşener’in siyasi kariyerini yerle bir etmiştir.


Türkiye’de seçmen kitlesi en az konsolide olan parti İyi Parti. HDP hariç tüm partiler İyi Parti’den oy koparabilirler. Ama madalyonun diğer yüzü de var; İyi Parti de mezkur partilerden sürekli oy devşiriyor. Akşener masadan kalktığında yüzer geçer seçmen kitlesinin elinden kayıp gideceği zehabına kapıldı ve kuyruğu titreyerek masaya geri döndü. CHP sosyal medyada Akşener’i linç ettirdi Akşener seçmen kitlesinin bu karardan mustarip olduğu algısına kapıldı. Halbuki İmamoğlu ve Yavaş’ı Kurtuluş Savaşı metaforuyla göreve davet etmemiş miydi? Zımnen şunu söylüyordu; aday olmazsanız vatanın kurtuluşu için gerekli bir savaştan kaçmış olursunuz. Tamam onlar vatanı sattı diyelim. Sen de cepheyi terkettin. Üstelik onlar bu ayrılışa Kurtuluş Savaşı anlamı yüklememişlerdi, yani kendilerine göre hainlik yapmıyorlardı. Sen doğrudan kendi koyduğun ilkeye ihanet ettin. Buna beceriksizlik, karaktersizlik, korkaklık ne derseniz deyin. Halbuki Akşener yiğit gibi durduğu mevziyi savunsaydı bugün olmazsa yarın bayrağı taşıyacak lider olabilirdi.


Akşener’in seçmen kitlesi siyasi tercihini kolay değiştirebilen bir kitle. Bu aynı zamanda o kitlenin şuurlu bir zihni arka planı olduğunu gösterir. Sağlam bir irade gösterip, tezini kitlelere aktarabilseydi kaybetme korkusu yaşadığı oylarını artırabilirdi bile. Ama buna kıratı yetmedi. Geçmiş olsun. 6’lı masanın başat karakteriyken şimdilerde sığıntı elemanı oldu. Oysa ben Akşener'in bu seçimlere ana muhalefet olarak damga vuracağını umuyordum (Bkz İktidar Değil Ana muhalefet Sallanıyor), yoluna kararlılıkla devam etseydi olabilirdi de. Bundan sonra zor iflah olur.


İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Free counters!


Yorumlar

  1. Meral hanımın masaya tekrar dönmesini chp nin onu sosyal medya üzerinden panikletmesine bağlamışsınız ama açmamışsınız. İmamoğlu kabul etmedi evet. Masadan ayrıldı evet. Ama anında dönmesinin ardında yatan sebep Kemal beyi de bu işe zorlayan bazı kanallar olmasın? O kanallar kendisini tehdit etmiş olmasın? Tornistanın ertesi günü çıktığı Habertürk Altaylı yayınını lütfen banttan izleyin. Psikolojisi bitmiş! Dağılmış!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meral Hanım derin devletle güçlü bağlantı ve iletişimi olan bir şahıs. Şayet derin devlet bir şeyler dikte edecekse önden ederdi. Yani kalk masadan dediyse bir daha oturtmazdı. Masadan kalkmasını istemiyorlarsa da onu baştan söylerlerdi. Ayrıca Meral Hanım'ın derin devletten çok çekindiğini düşünmüyorum. Devlet içerisinde kendisini koruyacak yeteri kadar bağlantısı vardır.

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınız küfür, hakaret vs içermediği müddetçe, en sert eleştirileri dahi içerse yayınlanacaktır.