Seçimler Yaklaşırken Cumhurbaşkanlığı?

Bir önceki yazımda Cumhur İttifakı’nın %41-43 aralığında bir oy alabileceğini ve bu durumda Meclis çoğunluğunu kaybedeceğini yazmıştım. Türkiye’de siyasete ilgi büyük ve insanımız siyasi gerçekleri çok iyi görebilir hale gelmiş. Mesela Meclis’te çoğunluğu kaybetmenin pek önemli olmadığının farkındalar. Herkes CB seçiminin ülke yönetimi açısından çok daha önemli olduğunu bildiğinden, CB seçimiyle ilgili analizlerimi beklediklerini söylediler. Son seçimden hemen sonra Temmuz 2018’de “Seçimin Gizli Kazananı” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıdaki tespitleri kavramak adına öncelikle onu okumanızı tavsiye ederim.

Mesela orada bir şehir efsanesi haline gelen “Erdoğan süper, Ak Parti kendisine  ayakbağı oluyor” inancının çok da mesnedi olmadığını dile getirerek şunu ifade etmişim: “Erdoğan’ın aldığı oy kendisini cumhurbaşkanı yapmaya yetti. Ancak benim beklediğimin hayli altında kaldı… Tayyip Erdoğan, MHP karşı cephedeyken zaten bu kadar oy almamış mıydı? Şimdi MHP doğrudan adayımız dediği ve % 11 gibi iyi bir oranla destek verdiği halde Erdoğan ancak aynı oyu alabildi. Üstelik arada 15 Temmuz’dan anlının akıyla çıkmıştı. Liderliğini pekiştirmiş bir isim olarak seçimlere girdi. Daha yüksek alması gerekmez miydi? Kesinlikle gerekirdi. Ama alamadı. Niyesine girmeyelim, çok uzun ve çetrefilli bir analiz. Ama şunu tavsiye edebilirim kendisine. Partisi kadar kendisini de sorgulasa iyi yapar.”

Yazıyı 4,5 yıl önce yazmışım. Erdoğan ve dalkavukları sürekli partiyi sorgulamaya devam ederken, ne kendisine ne de havarileri Erdoğan’a tek kelam etmediler. Erdoğan sürekli geriledi, hem siyasi vasfı zayıfladı, hem prestiji, hem oy oranı. Hep Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’ndan daha büyük bir karizmaya sahip olduğuna dair bir hava estiriliyor. Erdoğan’ın son seçimde Cumhur İttifakı’nın toplamından az oy aldığını kaç kişi biliyor? Oysa Cumhur İttifakı %53,7 oy toplarken Erdoğan %52,6 oy alabilmişti.  Yani Cumhur İttifakı bu seçimde %41-43 civarı oy alacaksa, Erdoğan da azami %42 oy alabilir demektir. Pekala ikinci turda en az 8 puan daha toplaması gereken Erdoğan, bu oyları toparlayabilir mi? Bence iki farklı yoldan şansı var.

Birincisi, ikinci turda karşısına Kılıçdaroğlu’nun çıkması. “Son Çare Kılıçdaroğlu” yazımda Erdoğan’ın kazanabileceği tek senaryo olarak bu yolu göstermiştim. Muhalefeti sonraki yazılarda masaya yatıracağımdan Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmayacağını veya aday olursa ilk turda son ikiye kalıp kalamayacağını tartışmıyorum. Diyelim ki Erdoğan’la son ikiye kaldı. Sonuç ne olur?

Türkiye ilginç bir ülke. Herkesin ikili muhabbetlerde konuştuğu ve bildiği bir şeyi, birisi yüksek sesle dile getirdiğinde bir araba dolusu sopa yiyor. İyi Parti milletvekili İbrahim Halil Oral, Kılıçdaroğlu için “Alevi kimliği Sünniler için endişe” dediği için linç edildi. Hani “Önümüzdeki seçimler için muhalefetin aday belirleme kriterinde göz önüne alınması gereken en önemli parametreler nedir?” diye sorsak, ilk sayılacaklardan biri olan adayın Sünni olması gerekliliği ilkesini dile getirmiş sayın Oral. Ben de aylar önce bunun seçimin kaderini etkileyecek kritik bir faktör olduğunu yazmıştım.

Türkiye’de dini olarak ayrımcılığa uğradığını düşünen Aleviler ve etnik olarak ayrımcılık gördüğünü düşünen Kürtlerden bir CB çıkması ülkenin normalleşmesi adına büyük bir adım. Yani böyle bir şey olsa ülkenin hayrına olabilirdi. Ama Kılıçdaroğlu bu isim değil. CHP’deki PKK sevicileri ve marijinal örgütlerle psikolojik iltisakı olanları görünce zaten Kılıçdaroğlu’na oy vermeye eliniz gitmez. Ayrıca Alevi bir CB adayı çıkacaksa karizması ve hitabeti güçlü bir isim olması lazım. Partiye güç katan değil, partisinin gücüyle seçilmeye çalışan Kılıçdaroğlu gibi bir isim, Erdoğan karşısında tutunamaz. Daha önce yazmıştım, tekrar not düşeyim; toplumda Erdoğan nefreti o kadar büyüdü ki, Kılıçdaroğlu Alevi kimliğine ve CHP’nin müzmin muhalefet karakterine rağmen seçimi kazanabilir. Son dönemlerde, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde o kadar çok dindar, muhafazakar, milliyetçi kişinin CHP’ye oy verdiğini duydum ki. Yani ideolojiler veya partiler hakkında eskisi kadar sert önyargılar yok artık. Ak Parti’nin de solcu, liberal, seküler birçok insandan oy aldığını unutmayın.

Kılıçdaroğlu son ikiye kalırsa HDP’den çok net destek görecektir. Normalde sıfıra yakın fire vermesi beklenen HDP seçmeninin bir kısmı bile (özelllikle kırk yaş üstü), karşılarında Alevi bir aday bulurlarsa oy vermeyebilirler. Erdoğan’ın çok yıpranmış olmasını fırsat bilerek aday olma hayali kuran Kılıçdaroğlu bu iş için kırk kere düşünsün. Her şeye rağmen, biraz kırılsa da bu toplumda maalesef Alevi-Sünni çizgisi keskinliğini koruyor.

Erdoğan’ın seçilebilmesi için diğer fırsat, HDP’nin ikinci turda Erdoğan’a destek vermesi. Bu durumda bile Erdoğan rahatlıkla seçimi kazanır diyemeyiz. Peki HDP Erdoğan’a destek verir mi? Bu Erdoğan’ın vereceği seçim rüşvetine bağlı. Seçim rüşvetinin büyüklüğü de Erdoğan’ın karşısına ikinci turda aday olarak kimin çıkacağına göre değişir. Mesela Erdoğan’ın rakibi KK olursa, ancak “Kürdistan’a özerklik” sözü verirse Erdoğan’a destek verirler. Rakip Mansur Yavaş olursa ufak bir rüşvetle yetinip Erdoğan’ı destekleyebilirler.  Mesela HDP kapatılmaz, Demirtaş salınıverir vs.

HDP’de Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu konusunda mutabakat var. Erdoğan’ın karşısında bu ikisinden biri çıkarsa kesin destek verecekler. HDP’nin Meral Akşener veya Mansur Yavaş’la ilgili rezervleri de aynı şiddette değil. Mansur Yavaş’a çok daha fazla mesafeli duruyorlar. 

HDP Erdoğan’a destek kararı alırsa Erdoğan her türlü seçimi kazanabilir mi? Tabi ki hayır. Bir kere HDP açıktan Erdoğan’a destek veremez, rezil olurlar. Ama biliyoruz ki, kamuoyuna yaptıkları açıklama ne olursa olsun arkadan asıl kararlarını seçmenine dikte ettirebiliyorlar. Mesela Erdoğan-Yavaş yarışında HDP Erdoğan’a destek verse ne olur? HDP’liler cingöz de diğer halk enayi değil tabi. Öyle ya da böyle HDP’nin Erdoğan’a oy verdiğini görürlerse, MHP ve Ak Parti tabanından bile pek çok kişi Mansur Yavaş’a oy verebilir. Aynı durum Akşener’in ikinci tura aday olarak kalması durumunda da geçerli.

Bu arada Erdoğan’ın muhtemel rakiplerini sayarken hep 4 isim üzerinden gidiyoruz: Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu ve Yavaş. Ama ben başka bir alternatifi gündeme getireceğim şimdi: Ali Babacan. Ali Babacan 6’lı masanın ortak adayı olabilse ilk turda CB seçilir, çünkü HDP de banko destekler kendisini. HDP’yi hafife almayın. 6’lı masada etki gücü bir hayli fazla.

CB seçimi çok fazla değişkeni olan bir denklem. Önümüzdeki dört-beş ay içerisinde siyasetin bütün kirli araçları, ayak oyunları, hayal kırıklıkları, kavgalar, ihanetler, istifalar gündemde fırtına gibi esecek. Son güne kadar da dinmeyecek.

Ve şunu kesinlikle biliyorum. Erdoğan bugüne kadar yaptıklarıyla seçimi elli kere kaybetmişti. Ama muhalefet hala Erdoğan'ın umutlarını diri tutacak kadar beceriksiz.

------

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

• Tarihi Süreçte Kadın
• 
  
• Erdoğan Artık Bir Milli Güvenlik Meselesidir
• 
  
• Dersim'in Acı İntikamı: CHP