CHP'de Neler Oluyor?

Erdoğan, siyasete ayar verme yetenekleriyle maruftur. Proaktif siyasi hamleleri kendisini hem iktidara getirdi, hem de iktidarda kalmasını sağlıyor. Son dönemde kendisine azalan teveccüh ve biriken öfkeye rağmen sonraki seçimleri kazanabilmek adına hiç beklenmedik hamleler yapıyor.

İlk hamlesi doğal rakibi Ekrem İmamoğlu’nu hapse attırmaktı. Ekrem gibi her yanından madrabazlık akan ve bunları yaparken ardında çok sayıda iz bırakan birisini ekarte etmek çok zor olmadı. Fakat bu hamle kendisine de çok yaramadı.

Akabinde, Kılıçdaroğlu’nun başkanlıktan indirilip, yenilikçilerin İmamoğlu önderliğinde Özgür Özel’i başkan yapmasıyla sonuçlanan CHP kurultayının iptal edilmesi ihtimalinin önünü açıldı. Başta Lütfü Savaş olmak üzere CHP üyelerinin açtıkları iptal davası mahkemede görülmeye başladı.

Ardından birçok CHP’li belediyeye yönelik yolsuzluk operasyonları düzenlendi. Bunların hiçbirisi düzmece değil. CHP üst kadrosunun hırsızlık alışkanlığını öteden beri biliyoruz. Sol cephede değişen bir şey yok. Ak Parti cephesi de farklı değil. Ama tek soruşturma yok. Ak Parti seçmeninde iyice ayyuka çıkan yolsuzluk hikayelerinden dolayı oluşan kafa karışıklığına dur demek adına bu soruşturmalar yapılıyor; yani “bizi hırsızlık yapıyor diye terk ederseniz, başka bir hırsızların kucağına düşersiniz, üstelik adamlar din düşmanı” mesajı veriliyor. Bu mesajın Ak Parti seçmeninde yolsuzluklardan dolayı gelişen çözülmeyi yavaşlattığını söyleyebilirim. Ama muhalif seçmenlerdeki öfke iyice artıp nefrete dönüştü.

Erdoğan’ın dördüncü ve asıl şaşırtıcı hamlesi HDP’yi kendi safına çekmesi oldu. Bu hamle başlı başına büyük bir gelişme. O yüzden başka bir yazıda bu konuyu ele alacağız. Şimdi tekrar CHP’ye dönelim.

CHP’de Ekrem İmamoğlu’nun en azından kısa vadede tasfiye edildiğini görüyoruz. Hem CB adayı olamayacak, hem de muvakkaten partinin başına oturtulan Özgür Özel’i indirip koltuğa geçme planını hayata geçiremeyecek. İmamoğlu’nun peşine takılarak siyasi kariyer yapma planı olan grup üyeleri bir hayli endişeli ve üzgün. Diğer yandan kendilerine alan açılan ve timsah gözyaşlarıyla İmamoğlu’nu savunan gruplar var. Özgür Özel ve taifesi de bunlara dahil. KK ve kurmayları da fazlasıyla mutludur bu gelişmelerden. Ekrem’e yönelik öyle bir kuyruk acıları var ki anlatılamaz.

Kılıçdaroğlu ve ekibini asıl heyecanlandıran konu, son CHP kurultayının mutlak butlan kolması. Yani geçersiz kabul edilmesi. Bu durumda CHP’ye CHP içerisinden bir kayyum atanacak ve kurultay yeniden yapılacak. Mahkeme tarafından eski başkan ve yönetim tekrar bu göreve getirilebilir. Bazı görüşlere göre ise ne eski ne de yeni yönetimden kimse bu göreve getirilemez, başkanlık (kayyumluk) CHP’den üçüncü bir şahsa devredilir. Kılıçdaroğlu “Partiyi kayyuma teslim etmem” çıkışıyla koltuğa yeniden oturmak için ne kadar iştahlı olduğunu gösterdi.


Mahkemenin alacağı kararın siyasi erk, yani Erdoğan tarafından belirleneceğine kimsenin şüphesi yok. Dolayısıyla Erdoğan en işine gelen kararı aldıracaktır. 30 Haziran’da sonuçlanması beklenen mahkeme ertelenerek CHP’de hem mevcut yönetim hem eski yönetim istim üzerinde tutulmuş oldu. Erdoğan bu kozunu pazarlık masasında vahşice kullanıyor.

Kılıçdaroğlu’nun partiyi falan düşündüğü yok. Olur da partinin eski yönetime devredilmesi kararı çıkarsa, içinde yanan intikam ateşiyle İmamoğlu-Özel kliğini darmadağın etmeyi planlıyor. Açıkçası delege ayarlarını yapmış Kılıçdaroğlu’nun koltuğu bırakmayacağını düşünenlerdendim. Ama yol arkadaşlarından öyle bir kazık yedi ki yenilir yutulur cinsten değidi. Yeniden koltuğa oturursa çok titiz ve sağlam bir delege yapılanmasına gidecek ve muhalif kanada sittin sene nefes aldırmayacaktır.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan için en ideal rakip. Karşısında onu görmek isteyecektir. Fakat önemli bir çıkmazı var. Kılıçdaroğlu tekrar CHP’nin başına geçer ve koltuğunu korumak adına mezkur adımları atarsa, CHP’deki muhalif cephe tüm ümidini yitirecektir. Bu da CHP’de önlenemez bir bölünme ve kopmaya neden olur. Bu durmda en az CHP kadar, hatta ondan daha güçlü yeni bir parti kurulur. Bu parti de kendi CB adayını çıkarır. CHP bir mezhep partisine dönüşeceğinden yeni parti adayı ilk turda Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla oy lacak ve Erdoğan’ın ikinci turda rakibi olacaktır. Bu da Erdoğan’ın hiç hoşuna gitmez.

Erdoğan’ın savcıları CHP’de operasyonlar yapadursun. CHP tabanında ve genç seçmende giderek büyüyen Erdoğan nefretine çare olamayacaklar. Sonuç itibariyle Erdoğan muhalefete bu kadar müdahale ederek kendi ayağına sıkıyor. Eski neslin korkuları üzerinden inşa ettiği imparatorluğu, yeni neslin tam tersi korkularıyla yıkılabilir.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Yorumlar