Seçimler Yaklaşırken

1994 seçimleriydi. Seçim yeni tamamlanmış, sandıklar açılmıştı. Tabi şimdiki gibi hemen sonuçlar belli olmuyordu. Televizyonda bir taraftan peyder pey seçim sonuçları açıklanıyor, bir taraftan da seçim bileşenleriyle ilgili haberler yayınlanıyordu. Beyoğlu’nda Refah Partisi açık ara önde gözüküyorken, sanatçılar lokaline bir bağlantı yapıldı. SHP’nin belediye başkan adayı tiyatrocu Halil Ergün’dü. Sanatçıların görüşleri alınırken içeriye bir kadın girdi ve elindeki kağıttan Beyoğlu ilçesindeki bir sandığın sonuçlarını okudu. Halil Ergün o sandıktan birinci çıkmıştı. Çılgınca bir alkış koptu, zafer çığlıkları yükseldi, sloganlar atıldı. Gerçeklerden bu kadar kopmak, çoğunlukla kaldırılamayacak bir realiteyle yüzleşildiğinde gösterilen bir reflekstir. Sonuçta seçimi RP açık ara kazanmıştı.


Geçen günlerde Ak Parti GBY Mustafa Şen ellerindeki anket sonuçlarını paylaştı. Ak Parti’nin oyunu %42, Erdoğan’ın oy oranını da %52 olarak açıkladı. Hatta bu oranların daha da yükseleceğini iddia etti. İlk paragrafta anlattığım gerçeklerden kopuş ruh halinin birebir aynısı. Daha da ileri giderek gençler arasında da Ak Parti’nin %38 oy oranına sahip olduğunu açıkladı. Bu da kısmi şizofreniye tekabül eder. Mustafa Şen aslında aklı başında, gerçekçi bir adamdır. Nitekim henüz aylar önce Ak Parti’nin oy oranını %34 olarak açıklamıştı. Ama nasıl bir fırça yediyse artık, bu son açıklamaları yapmak zorunda kaldı.



Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi Erdoğan seçim öncesi kazanmak adına elindeki bütün kozları oynuyor. Ülkenin ekonomisini perişan etmek pahasına da olsa bu seçimi kazanma ihtirasıyla yüklendikçe yükleniyor. Buradan halkıma sesleniyorum. Seçimlere kadar hayatın tadını çıkarın, sonrası cehennem. Döviz kurları eldeki son kuruş heba edilene kadar baskılanacak ve hatta geri çekilecek. EYT’nin ve çalışanlara yapılan yüksek oranlı zamların yükü de ekonominin sırtına binecek. Erdoğan seçilme şansının en zayıf olduğu seçime giriyor. Haliyle de seçim ekonomisini en vahşi şekilde uygulamaya koydu.


Erdoğan’ın saçma faiz takıntısı yüzünden başını alıp giden döviz ve enflasyonu savunmak için “ihracat, istihdam” naraları atan Ak troller ihracatçılarla konuşurlarsa, şu anda ihracatçıların ne kadar zorda olduklarını anlarlar. Erdoğan her şeyi denese de enflasyonu durduramayacak. Düğme baştan yanlış iliklendi bir kere.


Gidenler dönmüyor


Ak Partili yetkililer önemli bir sosyolojik gerçeğin farkında değiller. Ak Parti’nin iyice yozlaştığı şu dönemlerde, olan bitenden artık sadece siyasetle içli dışlı olanlar değil, sokaktaki insanlar da haberdar. Ak Parti ve Erdoğan’ın yaptığı güzel işlerin hatırına olanları görmemezlikten gelen pek çok insan, bıçağı kemiğe dayatacak seviyeye ulaşan mezkur rahatsız edici gelişmelerden dolayı Ak Parti karşıtı görüşlere yakınsamaya başladı. Erdoğan ve Ak Partililerde genel bir tavır var, eleştirmeye başladığın an” hain, Fetöcü vs” diyerek insanları iyice karşıya itiyorlar. Yani %51 Ak Parti karşıtı olan kişileri kısa bir sürede %100 Ak Parti düşmanına çeviriyorlar. Bu Erdoğan’ın siyaset dilinden başlayıp yardakçılarının hoyrat tavırlarına ve Ak trollerin söylemlerine kadar uzanan bir zincir.


Erdoğan’ın ekonomiyi darmadağın edecek olan seçim öncesi rüşvetlerine rağmen -EYT düzenlemesi hariç- muhalif seçmende Ak Parti lehine yaprak kımıldamıyor. Özellikle gençler arasında Ak Parti’nin durumu içler acısı. Cumhur İttifakı’nın diğer paydaşı MHP de oy kaybediyor. Burada bir şerh düşmek zorundayım. Normalde MHP seçmeni, HDP seçmeninden sonra Türkiye’deki en konsolide seçmen kitlesidir. Ancak Erdoğan rahatsızlığı MHP’de beklenen oy erozyonunu arttırıyor. Kaldı ki, İyi Parti gibi bir alternatifleri de mevcut. MHP’de 1-2 puan olabilecek oy kaybı Erdoğan öfkesi yüzünden 3-4 puana kadar çıkabilir.

Görünen o ki seçimler 15 Nisan-15 Mayıs arası bir tarihte yapılacak. O zamana kadar dramatik bir gelişme olmazsa Ak Parti ancak %34-35 civarında bir oy alabilir. MHP’nin de %7-8 alabileceğini düşünüyorum. %41-43 de Cumhur İttifakı’nın TBMM’de çoğunluğu kaybetmesi demek. CB seçimi partiler değil daha çok kişiler üzerinden tartışılabilecek bir konu. Onu sonraki yazımıza bırakalım.


İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Free counters!

Yorumlar

  1. C Cemal CANSIZ değerlendirmeleriniz oldukça iyi,teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başkanlık sistemine geçilirken ortaya konan gerekcelerden biri de popülizmin engellenmesi idi. Hatta Demirelin erken emeklilik yasası hatirlatilirdi. Erdoğan Demirelin izinden gidiyor. Jubileyi de "başörtülüler Arabistan'a gitsin " diye yaparsa şaşırmam.

      Sil

Yorum Gönder

Yorumlarınız küfür, hakaret vs içermediği müddetçe, en sert eleştirileri dahi içerse yayınlanacaktır.