Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Dönemin Sonu mu? (8)

Resim
CHP’deki lider ve kadro değişimi yerel seçimlerde büyük fark yarattı. Şimdi aklınıza şöyle bir soru gelebilir? Madem bu işin arkasında İmamoğlu var, o halde neden kendisi aday olmadı da Özgür Özel’i başkan yaptı? Bunun üç, hatta dört önemli nedeni var. Birincisi İstanbul’un karizması. İstanbul’da başkansanız sürekli gündemde olursunuz. Anadolu’nun her yerinden göç alan İstanbul’da yaptığınız her hareket hızla Anadolu’nun ücra köşelerine kadar yayılır. Yani reklam, PR etkisi hayli büyük bir şehir. İkincisi, İmamoğlu haricinde bir adayın çıkması durumunda İBB seçimi riskli bir hale gelebilirdi. Üçüncüsü, İstanbul gibi rant kapısı kolay kolay bırakılamaz. Genel seçimlerde CB adayı olmak isteyen biri için siyaset finansmanı gerekir, bunun için de İmamoğlu’nun tabiriyle “İstanbul nimet, nimet”. Dördüncüsüne gelince, CHP başkanlığında seçim garanti değildi, sonunda aday olup Muharrem İnce olmak da vardı. Riski Özgür Özel’e yükledi. Tertemiz bir iş çıkardı. Burada bir ara vererek siyaset ve s...

Bir Dönemin Sonu mu? (7)

Resim
CHP’deki eksen değişimi ve İYİ Parti’nin kurulması muhalefette taşları yerinden oynattı. Aslında ikisinin de gizli ajandası vardı. Fakat seçmenlerinin ancak bir kısmı gelişmelerin ne manaya geldiğini anlayabiliyordu, o da yarım yamalak. CHP yönetiminin Kemalist seküler çizgisi değişmiş, PKK sempatizanı, marjinal sol, mezhepçi kadrolar partiye egemen olmuşlardı. Bundan rahatsız olan bir grup seçmen yavaş yavaş İYİ partiye kaydı. Milliyetçi, vatansever, seküler CHP tabanı için İYİ Parti çok daha uygundu. Aslında İYİ Parti CHP’ye payandalık yapana kadar siyaset arenasında tek başına savaşsa CHP’nin en az yarısını eritirdi. Azınlık Ruhu Candır (3) Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’deki en büyük iki azınlığın üyesiydi. Hem Alevi hem de Kürt’tü. Kılıçdaroğlu Alevi kimliğini uzun süre izhar etmese de hiç gizlemeye çalışmadı. Zaten en sonunda açıktan Alevi olduğunu da beyan etti. Kılıçdaroğlu’na Alevi olduğu için soğuk bakan bir kitle vardı elbette, ama bu kayda değer bir soğukluk olmayabilirdi. O aç...

Bir Dönemin Sonu mu? (6)

Resim
15 Temmuz sonrası herkes Erdoğan’ın devleti ele geçirdiğini düşünüyordu. Kuzenim “Asıl devlet Tayyip’i ele geçirdi” dediğinde önüme bir bilmece düştü. Acaba hangisi doğruydu? Sonraki gelişmelere bakınca her iki görüşünde doğru olduğunu düşünmeye başladım, ya da tersten bakınca her ikisi de yanlış yargıya varmıştı. 15 Temmuz sonrası en önemli gelişme Erdoğan’a zehir zemberek muhalefet yapan Bahçeli’nin bir anda saf değiştirerek tüm gövdesiyle Erdoğan’a destek olmasıydı. Bu Bahçeli veya MHP’nin kararı olabilir. Ama düşük bir ihtimal. Muhtemelen devletin içinde ülkenin bekası için çırpınan vatansever bürokrat ve askerler oturup Bahçeli’yi buna ikna ettiler. Zaten ABD kendisine toprak bütünlüğü konusunda direnen herkese FETÖ üzerinden operasyon çekmişti. MHP ve Bahçeli de bu kurbanlardan biriydi. Mevzu serahate erince saflar da belirginleşti ve FETÖ-ABD karşısında bir ittifak oluştu. Sonradan adı Cumhur İttifakı olacaksa da asıl adı FETÖ Mağdurları ittifakıydı. İttifakın içinde tabii ki es...

Bir Dönemin Sonu mu? (5)

Resim
Gerek Erdoğan öncesi dönemi anlatırken, gerekse Erdoğan analizi yaparken pek çok şeyi atlamak zorunda kaldım. Erdoğan gibi bir fenomeni ve siyasi serencamını dört başı mamur şekilde anlatabilmek için ciltler dolusu kitap yazmak gerekir. Daha önce de yazmıştım. Erdoğan, siyaset bilimciler için yepyeni olguları, metodları ortaya koyması hasebiyle, bilimsel bazı kabulleri bile çürütebilecek olağanüstü bir siyasetçi. Siyaset bilimini yeniden yazdırabilecek bir deha. Azınlık Ruhu Candır (2) Refah Partisi önemli belediyeleri aldığında vaveyla kopmuştu. Aslında bu bir bakıma ön alma çalışmasıydı. Sonuçta belediyeler yerel iktidarlardı ve ülkenin iç ve uluslararası nizamını dizayn etme yetkisi yoktu. Zaten belediyelerdeki çalışmalar seküler devlet oligarşisinin ve seküler vatandaşlarımızın huzurunu bozacak ciddi bir değişim yaratmamıştı. Yani korkulan olmamıştı. Bilakis önceki belediyelere göre çok daha iyi performansa şahit olan vatandaşlar sakinleşmiş, hatta bir kısmı oyunun rengini değiştir...

Bir Dönemin Sonu mu? (4)

Resim
Erdoğan, yaklaşık 30 yıldır siyaset arenasında en çok gündem olmuş kişi. Birkaç nesil onunla gözünü açtı, neredeyse gözümüz kapanacak yaşlara kadar da ulaştık. Önümüzdeki dört seneyi de sayarsak 60 yaş altı kimse Erdoğan’ın başrolde olmadığı bir siyaset görmemiş olacak. Kimi zaman çok sevdiğim, bazen çok öfkelendiğim bu fenomen karakterle ilgi gidip gelen duygu ve düşüncelerimin bir hülasasını arz etmek istiyorum. Özgür Bir Çocukluk: Çok çocuklu ailelerde anne babanın çocuklar üzerinde kontrol sağlaması kolay değildir. Özellikle babanın iş yoğunluğu veya başka nedenlerle eve az uğraması erkek çocuklara özgür bir alan açar. O zamanlarda sokağa çıkmanın kolay olduğu da düşünülürse, Erdoğan’ın toplumsal gerçekler, insan psikolojisi, iletişim becerisi gibi pek çok yeteneği daha çocukluk yıllarında sokakta edinmiş olduğunu tahmin edebiliriz. İstanbul İmam-Hatip: İmam-hatip liseleri o senelerde sayı olarak azdı. Ama hoca ve öğrenci kalitesi çok daha yüksekti. Hocaların öğrencileriyle ilişk...

Bir Dönemin Sonu mu? (3)

Resim
Erdoğan devlette, bundan 25 sene evvel kimsenin hayal edemediği değişimlerle iktidarını kavileştirecekti. Üstelik birçok ayrı kişi, kurum, devlet ve yapılarla kah çatışıp kah dans ederek. Rağmen Bey Erdoğan’ın ilk dönemlerde her şeye rağmen direnen, ayakta duran yıkılmayan ve rakiplerini teker teker bertaraf eden bir figürdü. Kapı arkasından kendisine verilen destekler toplum tarafından görülmediği için birçok kişinin gözünde bir süper kahramana dönüşmüştü. Şimdi sırasıyla ve fakat kısa kısa Rağmen Bey’in devletteki unsurların nasıl ele geçirildiğine bakalım. Yürütme: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm direnmelere ve 367 garabetine rağmen bir şekilde Abdullah Gül CB oldu. Çılgınca yükselen itirazları bastırma görevini Kraliçe 2. Elizabeth yerine getirdi. Gül’ü ziyaret ederek kutsadı ve meşruiyetini sağladı. Böylece yürütme tamamen ele geçirilmiş oldu. Fakat Abdullah Gül herkese mavi boncuk dağıtan ve cesur adımlar atamayan bir isimdi. Devletin diğer unsurlarını fazlasıyla gözettiği içi...