Yeni Türkiye'nin Yeni Lokomotifi Kim Olmalı?
Bu yazıyı, bu ülkeye inanan herkesin sabırla ve adım adım sonuna kadar okumasını rica ediyorum. Bu ülke, evet, bir Kurtuluş Savaşı kazandı ve fakat öncesinde çok büyük bir savaş kaybetti. Kurtuluş Savaşı sırasında kazandıkları, 1. Dünya Savaşı’nda kaybettiklerinin %10’u ancak eder. Kayıp derken sadece yitirdiğimiz topraklardan bahsetmiyorum. Bana göre özgüven, kültür ve saygınlık cephesinde yaşadığımız erozyonlar toprak kayıplarımızdan daha derin zayiatlar içeriyor. Fakat her şeye rağmen tarihimizin görkemli derinliği ve bu kutlu geçmişin omuzlarında yükselen ruhumuzu yıkamadılar. Belki bir kısmımız teslim oldu. Ama yine de büyük çoğunluğumuz o muştulu günler için dert edindi, çabaladı, sabretti, hayal kurdu. Her ne kadar yönetim ve dünya görüşleri farklı ve hatta bazılarının taban tabana zıt olsa da, devlet başkanlarımızın tamamı aynı ruhla yeniden milletimizi bu “kutlu erek”e ulaştırmak için gayret gösterdiler (Mesut Yılmaz’ı ve Ecevit ve Demirel’in son dönemlerini hariç tutuyorum). ...