Bir Yılın Ardından

Bütün okurlarımı hürmetle selamlıyorum.

11 Eylül itibariyle blogum bir yaşına girdi. Öncelikle altını çizmeliyim ki, blogu açma tarihim olan 11 Eylül'ü hususen seçmedim, tamamen tesadüf.

Geçen bir yıllık süre zarfında 70 sayfa yazı ve 1 şiir yayınlamışım. Bunların bir kısmı seri yazı şeklinde olmakla beraber, çoğu tekil formdaydı. Bir yılda 71 parça yazı demek, yaklaşık beş günde bir yazı neşretmek anlamına geliyor ki, hiç fena bir performans değil. Yazı yazmak dışarıdan kolay görülebilir. O kadar kolay olmadığını ancak yazmaya başladığınızda fark edebiliyorsunuz. O yüzden kendimi tebrik ediyorum. :))

Yazılarımı yayınlamaya başlamamla birlikte, özellikle yakın çevremden menfi-müsbet yorumlar gelmeye başladı. Herkes başka telden çalıyordu. Kimisi daha akademik yazmamı tavsiye ederken, kimi de akademik yazıların bunaltıcı olduğunu ve toplumun geneline hitap etmediğini vurgulayarak tarzıma destek verdi. Bazıları siyasi yazılar yazmamı eleştirirken, bazısı daha çok o yazılara rağbet gösterdi.

Yazılarımın akıcılığıyla ilgili hiç eleştiri almadım. Bu benim adıma sevindirici ve motive ediciydi. Diğer taraftan bu akıcılık bana, özellikle gençlerin uzak kaldığı Osmanlıca veya az kullanılan öz Türkçe kelimeleri araya serpiştirme şansı verdi.

Yazılarımı alelade bulan ve heyecan verici olmaktan uzak olduğunu vurgulayanların tamamına yakını ya aile içerisinden veya sıkça görüşüp muhabbet ettiğim kişilerdi. Zaten şifahi olarak pek çok kez duydukları fikirlerimi okumak, belli ki kendilerine sıkıcı gelmişti. Hatta bazıları artık okumadıklarını söylediler. Aldırmadım. Zira diğer okurlarımdan yeterince taltif alıyordum. Bu metihlerin tamamının samimi iltifatlar olduğunu düşünecek kadar saf değilim. "Yazımı nasıl buldun?" diye sorduğumda birçok kişi nezaketen, gönlümü kırmamak için beğeni arzetmiştir. Ama hiç sormadığım halde, bir şekilde yazılarımı okuyup bana teşekkür ve tebriklerini ileten tanıdıklarım oldu. Yazılarımı sadece tanıştığım isimler okumuyor elbette. Onlardan da genelde olumlu yorumlar aldım. Eleştiriler daha çok siyasi içerikli yazılarıma geldi ki bu da gayet normal.

Blogumda bir yılda yaklaşık 72 bin okuma gerçekleşmiş. Bu rakam da, ayda yaklaşık 6 bin okumaya tekabül ediyor ki, benim gibi ismi cismi bilinmeyen bir yazar için yeterince tatminkar bir seviye.



An itibariyle sezgiseli blogu 16 izleyici, 138 aboneyle, toplamda yaklaşık 150 kişi tarafından düzenli olarak takip ediliyor. Evvelen bu arkadaşlara, saniyen yazılara yorum bırakanlara, salisen bir şekilde teveccüh gösterip yazılarımı okuma zahmeti gösteren tüm okurlarıma yürekten teşekkür ederim.

Allah sağlık ve akıl verdiği müddetçe yazmaya gayret edeceğim. Ancak yazı yazma frekansımda bir düşme görmeniz muhtemeldir. Çünkü depoda birikmiş malzemeler vardı ve giderek azalıyor. Temcid pilavı gibi döne döne aynı şeyleri yazmak istemem.

Yazarken ben de düşünce dünyamı daha derli toplu hale getirme fırsatı buldum. Bu yönüyle de okurlarıma müteşekkirim. Allah yazanı da okuyanı da yanlış yapmaktan ve haddini aşan düşüncelere yönelmekten muhafaza buyursun. Amin.

-------------------------------------------

 Sitede yayınlanan yazılardan haberdar olmak için lütfen abone olunuz.


Free counters!


Yorumlar

Yorum Gönder

Yorumlarınız küfür, hakaret vs içermediği müddetçe, en sert eleştirileri dahi içerse yayınlanacaktır.